Obic yazdı:Kitabini bitirdim.
Gorsellik bir yana, film oldukca kotu diyebilirim. Film aksiyonlu bir cocuk filminden oteye gidememis.
Kitap filmden daha akici ve daha tutarli. Vaktiniz varsa kitabi alin birkac gunde bitirirsiniz.
Sağolasın... Kitabı olduğunu bilmiyordum tabi. Valla galiba ben filmi izlerken çok falzlaca da hemen her anında kendi hayal gücümü işin içine katınca bu, matrix vb. diğer bilim kurguları da anımsayarak yakın gelecekte neler olabilirleri hayal ettiğimden filmin yapım olarak ne olduğundan çok bana neler çağrıştırdığı ile memnun oldum. İçeriğin bir oyun çerçevesinde ve teenager tadında bir tarzda kalması tabi "hafif" yapıyor filmi. Fakat o sanalda nick ile tanıyıp da gerçekte görünce şoke olmalar falan benim 20 yıl önce yaşadığım şeylerdi mesela
Şimdilerde sadece nick'ten değil sanal avatar'larınızla çok daha aldatıcı sanal görüntüler ile birbirlerini tanıyabiliyor insanlar. Bu vesile ile beni şuna bile vardırıyor bugün bunlar...
Bu sanal sohbetlerin mazisi 40 yıl yok. Buradan hesplar isek haydi diyelim ki çeyrek (25) yüzyıllık mazisi olan "Made in Human" yapımı bir evren inşa ediyor insanlık.
Peki bunu neden yapıyor ?
Elimizde her ilahi dinin yenisini kabul etmediği ama en yeniden en eskiye hepsinin kendisinden öncekini kapsadığı bir "ilahi evren" , ölümden sonraki yaşam hayali var. İnsanlık buna en yaygın biçimde en azından 2020 yıldır (Tabi çoook daha eski) inandığını söylüyor. Bu eğitimlerin sonuçlarında insanlık bugün iyi/kötü yönlerini görüp ayırıp modern yaşamın temellerini atmış. "İnsan hakları evrensel beyannamesi", çağdaş hukuk kuralları vs. yazmış ve işte "medeni" denilen toplumlar bunları kabul etmişler.
Tüm sistemler gibi bu sistemlerin de öğretileri orijinalinde "baskıcı, katı kurallı ve hayal gücünü kapatan" sistemler olmasa bile, sistemleri uygulayanlar kraldan çok kralcılık ile olmadık kurallar koyarak baskıcı ve daha kuralcı olmuşlar tarih boyu. Buna rağmen bazı "Günahkar" lar Cehennemde yanmayı göze alarak çoğunun zihin hapsine razı olduğu sistemin kuralları dışında düşünebilmiş ve bu izlediklerimizi ve okuyabildiklerimizi bizlerle paylaşabilmiştirler.
Benim için en anlaşılmaz olan şu oldu hep. Sana tamamıyla gerçek üstü bir ölümden sonrası yaşam tarzı, hayali ve fantazi evreninden bahseden ilahi dinlere koşulsuz, sorgusuz inandığını söyleyeceksin onun %1'i olamayan şu mazisi 25 yıllık sanal gerçekliği hor görüp "yapay, saçma, hadi lan gerçek değil ki bu" diye yorumlayacaksın !? O ise sanal gerçekliğin bugün bireye sunduğu her türlü duygusal tecrübe yaşayanlar arasında hayatta iken fiziksel gerçeklikte bile paylaşılabiliniyor. Yani gerek kendine ve gerekse diğerlerine "kanıt" olarak arkadaşınla bunu deneyimleyebilip paylaşabiliyorsun.
Devamını da düşündüm ve uzun bir konu ama sizi daha çok sıkmayayım
Fakat en basitinden temelde "insan" hep varo landan yola çıkarak, var olanı geliştirerek ilerlemiş. Mesela şemsiye : mantar, helikopter : yusufçuk, uçak : kuş, falan filan gibi işte. Dolayısı ile içinde bulunduğu evreni de, inançlarını da "Tüm bunlar bir eğitim, bir okul, bitirdiğimizde çok daha iyisini yapabileceğiz" gibi bir başarılı mezunun ortaya koyacağı şeyler gibi de düşünüyorum. Sadece gereken zamanı en azından 2000 yıldan çok daha az olavağını düşünerek verip öyle düşünün bir... 25 yıllık geçmiş, haydi diyelim ki 100 yıllık olsun, 1900 yılı daha var insan üretimi olan evrenin.