Ben bir freelance iş almıştım. TR'de pek bulunmayan acayip bir alanda kendisine iş sahası yaratmış bir adamdan ! Bu dozer-kepce-bakloder vs. iş makinaları diyeyim genel kapsamda yedek parçalarını özel getirden birisi idi. Adamla tanışmam da bu iş vesilesi ile oldu sonra tanıdıkça 60'ın üzerinde yaştaki bir dahi olduğunu düşünmüştüm
Ticari bakımdan tabi.
Elemanlarından birisi arkadaşımın arkadaşı yolu ile bana ulaşıp bu getirtilen parçaların şemalarını ve Türkçe meallerini broşür haline getirmek konusunda yardım istemişti. İlk etapta işverenin sonucu görmesi için 10 motor-şanzıman parçalarını yaptım. Arada iş yerine gidip raflardan kendi stoklarında şemadaki parçaların stok kodlarını not alıp çeviriyi öyle yapıyordum. Haftada 1 gün de durum raporu gibi toplantı yapardı benimle, yaptıklarımı o an ne kadar yapmışsam sabah orada print eder toplantıda sunardım. Doğru/Yanlış veya güncellemek istediği ne var ise işte belirtirdi. 1-2-3 derken 4-5 güncelleme ile bu iş 3 ay oldu ve ben yerimde sayar oldum. Bitiriyorum tam bir değişiklik istiyor 30 dosyada birden değişiklik gerekiyor falan işte. Ne ise bu en sonunda "Seni işe alalım böyle olmayacak bu" dedi ! E ben de evde boş vakitte yaparım dediğim işin esas işim kadar vaktimi almaya başladığını görünce mantıklı geldi. 30 motor, şanzıman, diğer dış mekanik aksamları yaptım ama hala bir türlü bitti demediğinden baskıya verip yurtiçinde dağıtımına geçemiyoruz. Bu arada sıfır oranda dijital ortama aktarılmış müşteri bilgilerini de bir veritabanına aktarma ihtiyacını belirttim ve başıma iş aldım ! 60 küsür yaşında bu adamın 40 yıllık meslek hayatındaki 5 koca fihrist'ini kendi el yazıları ile bir de
hem telefonları arayıp halen faal yada yaşıyor mu bunlar diye kontrol edip hem de işte veritabanına giriyorum. Oradan bir de aradan ofisinden direk bu veritabanına ulaşıp kontrol edebilmesini sağlıyorum ama ne ise ki bu konuda benden iyi bilen bir yardımcı (oğlu) vardı ama o da ayda 1-2 anca uğrardı !.. En nihayet kendisi bu broşürlerin yollanacaklarını ayırdı, etiket basım programı vs. bulma, basma işlerine geldi onu da çözdüm. Bir de bunları var ya normal orada çalışan arkadaşın arkadaşı dediğim kişinin yarı maaşına yapıyorum. Çünki en başta bu dışardan çalışan olarak sonra böyle geçici özel bir durum için alındığımdan ben de bir güzel yemiştim bu zokayı. O ise artık o arkadaştan az çalışmıyordum. En nihayet yapabileceklerim 5 ay sonunda bitme aşamasına geldi ama ne göreyim bu adam benim etimden-sütümden faydalanma çabasında
Beni depoya yolluyor, sayım yap, parçaları öğren-tanı, telefonlara bak, arkadaşından biraz pazarlama teknikleri kap
Fakat adam gerçekten hoşsohbet, babacan ve dediğim gibi dahi, o yaşta zehir gibi kafa falan ben de eğlencesine kapılıp gidiyorum
Yeri geliyor yağlı-paslı iş makinalarının söküldüğü yerde balık mangal ile keyif yapıyoruz falan. 6 ay oldu en nihayetinde olağan toplantılardan birisinde dedim "Benim sizin için verimliliğim bunun ötesine geçemez, yerime daha uygun birisini bulmanıza ve zaman kaybınıza neden olmak istemiyorum dedim"
Çünki adam artık mobbing yapmaya başlamıştı !.. Bir gün bir şamzımanı sökmemi istedi
Düşün ofiste PC başındayım beni çağırıyor bir dozerin yanına önüme getiriyor bir de koca takım arabasını "Haydi görelim" ki mesele değil hani, ben 90'larda çok şanzıman sçküp toplamışımdır(gerçi tekerlekli araçların değildi). Neticede baktım ortada bir sözleşme de yok, adam beni ayaküstü normal personelden ucuza götürmeye başladıydı. Ne ise çıktım ama sık sık gidip-gelmeye devam ettim. Adam çok iyi biriydi aslında çünki. Bir de İngiliz Ticaret odasında sicili falan olan biriydi. İtalya, İngiltere gemi ticareti falan alanında da çevresi vardı ve bu parçaları da zaten o kanallardan hani şu bizim lenslerde kutusuz misali bulup getirtiyor müthiş kar marjı ile ticaretini yapabiliyordu. Benim ile 5 kişilik şirketti
Birisi de şu ayda 1-2 kez gelen oğlu şirket personeli. O nedenle toplantılarda açık açık söylerdi "Oğlum bak bu bu arkadaş da gayet iyi elemanlar, ben geldim 70'ime, bu alanda bu kadar para al beni diye duruyor. Ben bunu sizin almanızı istiyorum" derdi. Bazı parçaları dediğine göre kendisi keşfetmiş İtalyan, Hollanda Traktör fabrikalarının ürettiği yedek parçaların 1-1 aynılarının bu JCB, Hitachi, Leibher vs. araçlarda kullanıldığını oralarda getirtiyor. Oralardan yetkilileri davet ediyor ve artık konumunu bilemiycem ama adamlar geliyor
Ne ise çok uzattım. En son bu Polonya olayım netleşince ziyaret etmiştim kendisini ve uzun uzun bir konuşmuştum. Acayip hoşuna gitmişti. Helal olsun falan deyip bir de ofisteki diğer elemanlara falan böyle "Bakın görüyor musunuz, işe bunu diyorum, atılım-girişim" falan diye de güzel gaz vermişti bana. Hala hayatta mı bilmiyorum. Hayatımda böyle baba gibi 2 tane ustam oldu. İşveren demiyorum ben böylelerine. Çünki maddi gelirden aylık maaştan çok daha fazlasını gösterip-kazandırıyorlar. İyisi ile kötüsü ile böyle bir tecrübemi anlattım. Umarım başınızı ağrıtmamışımdır.