Benim bilgisayar tarihim !..

Görüldüğü üzere :)

Moderatörler: biunlu, Esat Sanlav, Ubeyd

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen ciddibiri » Prş Haz 04, 2015 9:12 pm

Ben ilk bilgisayar ile 1988 yılında Atari 800XL modeli ile tanıştım. 8 bit bir bilgisayardı ve 64 kb. RAM vardı. Almadan evvel sirkecide bazı yerlerde vitrinlerdeki Spectrum 16K modellerine falan bakardık ağabeyimle...
-
Resim
Teyip kasetini kayıt ortamı olarak kullanırdık. Monitör yoktu TV'ye bağlardık. Program yazardık BASIC dilinde ufak tefek. Yabancı dergiler alır oradaki 3-4 sayfalık programları(ki minik fontlar ile 1000 küsür satır olurlardı) 2-3 gün yazardık. Bazen bir yerde bir hatalı giriş yüzünden program çalışmaz ve 2 gün de hata araması yapardık falan :)
-
Resim
Peşinden Commodore Amiga AGA 1200, 16 bit bilgisayara geçtim. 2 Mb. dahili RAM vardı, genişleme imkanları vardı. Birkaç yıl sonra 68030 turbo kart almıştım. Karta 4mb PC ram'i takılabiliyordu. Normalde Amiga'da Motorola yapımı 68020 işlemci vardı. Amiga 720kb'lik disketler kullanırdı. Sonra CD rom ve daha sonra 80mb. 2.5" harici harddisk takmıştım !.. 1991'de ilk PC'mi almak için 140 us$'a satmıştım !.. Bunu da TV'yw bağlayıp kullanıyordum !.. İlk kez PC alınca monitör ile tanıştım.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

kreat
Üye
Mesajlar: 51
Kayıt: Pzr Nis 12, 2015 11:15 am

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen kreat » Prş Eki 01, 2015 5:12 pm

1988 ? 32 kb ram. BASİC dili. Hala yazıyor musun abi ? Epey geniş bi zaman aralığında bilgisayar geçmişin var. Nerden nereye gelmiş bilgisayarlar.32 GB, 64, 128 ramli, 64 bit makineler var şimdi.PC'nin gelişimine tanık olmuşsun.

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen ciddibiri » Prş Eki 01, 2015 8:15 pm

Valla herhalde TR'de ilk bilgisayar ile tanışan kişilerdenimdir! Tabi ilk derken öyle 3-5 kişi demiyorum :) İlk 10.000 falan içindeyizdir belki. Çünki dediğim gibi 16 Kb. ram'li Spectrum'lar da vardı da işte alırmıyız şundan diye hayalini kuruyorduk. Sanırım bu hayallerimizden 2 yıl sonra Atari 800 XL'i alabildik. Çevrede kime "Atari 800 XL bilgisyar adlık" desek oyun konsolu sanıyorlardı. "Yok yahu bilgisayar bu program yazıyoruz ama oyunlar da var tabi" diyorduk "O nasıl bir şey, program yazmak ne ?" falan diye tip tip bakıyorlardı. Dediğim gibi zaten TR'de bu alanda yayın bulmak imkansızdı. O zamanlar Dünya Kitabevi yabancı dergiler satardı, bunlar içinde Atari User mi idi ismi ne öyle bir dergi alırdık. Dergiyi almak bilgisayarımın olmasından daha heyecanlı idi 1 ay o dergiyi her yerde okurdum, hatta gece dergi ile uyurdum desem yeridir. Program yazmayı PC ile bıraktık. Asıl ağabeyim ve arkadaşı çok iyi program yazıyorlardı. İkisi bir ara uçak simulasyonu oyunu yazmışlardı ama o ara bunları ne yayınlayacak ortam ne satabilecek bir imkan vs. yok idi. Ha tabi süper bir oyun değildi elbette ama %100 yabancı kaynak bulunan bir zamanda Türk yapımı bir uçak simulasyonu yazmışlardı. İnternet diye bir şey yoktu. Amiga'yı aldıktan sonra internet varolmaya başlamıştı. Bunun evvelinde de bana o zamanki oyun dergisi çıkaran arkadaşlar oyun yazarlığı teklif etmişlerdi ama araya bir sürü şey girdi, hiç başlamadım. Tabi ir avuç insan bu alanda birbirini çok kısa sürede tanıyordu o zamanlar. İnternet çağı öncesi BBS'ler vardı (Bulletin Board Systems idi sanırım açılımı) oralara bağlanırdık. Şimdilerde olduğu gibi 1 tek küfür, yalan, sahtekarlık vb. o yıllarda 1 tane şahit olmadığım bir şeydi. Neden yoktu acaba diyorum şimdi. Acaba kendimizi mühim bir işin içinde zannetiğimizden çok mu daha dikkatli idik bilemiyorum. Diğer yandan da bizim zamanımızda şimdikiler gibi sokakta yürürken 2-3 arkadaş 2 lafın başı küfürlü konuşmazdı kimse. Ben ancak kavga falan olduğunda küfür duyardım etrafımda. Hatta işte yine aynı yıllarda basketbola da merak salmışız. Basketbol oynuyoruz böyle mahalle maçları falan da yapıyoruz. Bir seferinde bir yerden bir takım geldi. Elemanlr maç boyunca her lafı küfürden ibaret ! Birbirlerine işte "Pas versene lan .... koduğum", "....kik o ne biçim satış" vs. gibi hitaplar. Ben bunlarla oynuyor olmaktan tiksinmiştim mesela. Sonra sonra da işte şu 10 yıl falan evvel mi bazı "SANATÇI" lar filmlerde bol küfürlü diyaloglar yapıp bir de bunu "Bizim kültürümüzde var, bu bizim günlük hayatımızın bir parçası" diyerek gençlere örnek olmaları da düpedüz saçmalıktı bence. Onlar sayesinde zaten düşünemeyen kafalar iyice fikren ve dil kullanımı olarak belden aşağıdan yukarı çıkamaz oldu diye düşünüyorum. O yıllardan sonra internetin ilk yılları, peşi sıra IRC'de text sohbetler falan derken toplumsal yozlaşma ve kirlenmeyi sanki kronolojik olarak yaşadım. Biz zamanında IRC odası olarak bir yerde toplanır yemek, kahvaltı işte ne ise muhabbet eder evlerimize dönerdik. Hatta ailecek gelenler olurdu :) İzmir'li birisine 99 yada 2000 yılında bir programın kullanımını 1 hafta boyunca akşam işte 1'er saatlik sürelerde anlatmıştım. Adam ısrarla bu kadar emek ettin bunun karşılığı olmalı söyle lütfen demişti. Ben de "Abi ben bunu isteyen herkese zaten belki 1 yılı aşkın süredir yapıyorum, kimseden de bir çıkar beklemedim-istemedim senden niye alayım şimdi" demiştim. Adam yine de "Ben farklıyım, kabul etmiyorum, hakkın var bir şekilde benim hakkına karşılık vermem lazım lütfen buna engel olma" deyince ben de e bari "Bu ayki internet faturamı öde" demiştim :) Ödemişti.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen ciddibiri » Prş Eki 01, 2015 8:47 pm

Çok acayip hikayeler de yaşamıştım. Bir gün IRC odasında birisi gelip "Arkadaş dün şu nickli biri seninle konuşmuş" demişti. Ben de "Evet hatırlıyorum, konuştuk" dedim. Adam da çıkardı baklayı "O benim eşimdi evden kaçtı" ! :shock: Ben şok, "Eee , ne yapabilirim ki sizin için" dedim. Adam da hazır bekler imiş meğer "Polis ile evinize gelsek ?" :shock: "O niye ? Eşin bana kaçtı ise zaten şu an onu ya başka yere yollar saklarım yada bir şekilde başka bir yol bulurum ki" dedim. Adam da "Hamm haklısın" dedi :lol: ! Ne ise sonraki günlerde de konuştuk bu eleman ile, IRC odasındakilerle konuşmuş falan bir kaç kişi bu eşinin kaç gündür orada olduğunu, işte kiminle konuştuğunu falan görmüş. O elemanı takip etmişler. Olay nerelere gitti ben de şaşırdım. Eşi bir doktor ile muhabbeti bağlamış. Bursa'dan Ankara'ya gitmiş ! O gün de bu benden soran kocasından alış-veriş yapacağım diyerek çok olmasa da para almış da gitmiş !.. 9 gün sonra eşi kendiliğinden dönmüş. 3 gün durmuş yine kaçmış ! Bu arada eleman ile baya bir muhabbet ettik falan. Adam bir gün baklayı çıkarttı, eşinin ciddi psikolojik sorunları var imiş. Böyle arada-sırada kaçarmış :shock: ! Tabi artık ne kadarına inanılır bilemem.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

kreat
Üye
Mesajlar: 51
Kayıt: Pzr Nis 12, 2015 11:15 am

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen kreat » Cmt Eki 03, 2015 12:41 am

ciddibiri yazdı:Çok acayip hikayeler de yaşamıştım. Bir gün IRC odasında birisi gelip "Arkadaş dün şu nickli biri seninle konuşmuş" demişti. Ben de "Evet hatırlıyorum, konuştuk" dedim. Adam da çıkardı baklayı "O benim eşimdi evden kaçtı" ! :shock: Ben şok, "Eee , ne yapabilirim ki sizin için" dedim. Adam da hazır bekler imiş meğer "Polis ile evinize gelsek ?" :shock: "O niye ? Eşin bana kaçtı ise zaten şu an onu ya başka yere yollar saklarım yada bir şekilde başka bir yol bulurum ki" dedim. Adam da "Hamm haklısın" dedi :lol: ! Ne ise sonraki günlerde de konuştuk bu eleman ile, IRC odasındakilerle konuşmuş falan bir kaç kişi bu eşinin kaç gündür orada olduğunu, işte kiminle konuştuğunu falan görmüş. O elemanı takip etmişler. Olay nerelere gitti ben de şaşırdım. Eşi bir doktor ile muhabbeti bağlamış. Bursa'dan Ankara'ya gitmiş ! O gün de bu benden soran kocasından alış-veriş yapacağım diyerek çok olmasa da para almış da gitmiş !.. 9 gün sonra eşi kendiliğinden dönmüş. 3 gün durmuş yine kaçmış ! Bu arada eleman ile baya bir muhabbet ettik falan. Adam bir gün baklayı çıkarttı, eşinin ciddi psikolojik sorunları var imiş. Böyle arada-sırada kaçarmış :shock: ! Tabi artık ne kadarına inanılır bilemem.


Yok atık ya :shock:

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen ciddibiri » Cmt Eki 03, 2015 2:04 am

kreat yazdı:Yok atık ya :shock:

Öyle bir olaydı işte. Neler gördük yahu :) Bence bir insanı en iyi tanıyacağın durumlardan birisi de o kişiyi yalnız başına iken izleyebilmekle olur. Bu bağlamda internet ortamı kişilere bir nevi gizlilik ve erişilmezlik imkanı da tanıdığından insanlar aslında gerçek hayatta yüzyüze geldiklerine karşı takındıkları tüm maskelerini çıkartıp çok daha fazlası ile aslında olmak istedikleri kendilerini gösterirler. Bu nedenle ben bütün bu yıllar boyu süreçte epey insanın iç dünyasını gördüğümü düşünüyorum.

Belki evvelce yazmışımdır. O zamanlar fotoğrafçılık ile hiç alakam yok. IRC odasından bir hatun birkaç hafta zaman zaman hal-hatır sorma sürecinden sonra artık bana ve bildiklerime güvendiğinden mi nedir bir derdini paylaşmak istediğini söylemişti. Derdi de ayrıldığı erkek arkadaşı nü fotolarını çekmiş :o . Şimdi bu hatuncağız da demek ki artık pek hoş da ayrılmadılar ki bu adamın o fotoları biryerlerde paylaşabilmesinden ve hatta acaba bir yerlerde yayınlamış olabilme ihtimalinden rahatsız olduğunu söylemişti. O zamanlar da böyle siber suçlarla alakalı 1 tek yakalanma vakası da duymamışız daha memlekette hani. Demiştim ki "Adam yabancı bir siteye ekler-yollar falan belki de asla göremeyiz bile ama başka alemlerde niceleri görür. Senin bir şansın var öyle bir şey olur da ortaya çıkar ise hiç değilse baş şüphelinin kim olduğunu çok iyi biliyorsun."

Aklıma başka bir süper acayip vaka daha geldi şimdi !..
Beni IRC'den sadece nick'ten takip etmiş bir hatun(tabi bunu sonra açıklıyor). Bir süre muhabbetten sonra artık kendi de hani görüp "Hmm demek ki bu herif herkese böyle" diye inandıktan sonra benden bir şey isteyecekmiş de çekiniyormuş. Dedim söyle, yapabilecek isem neden yapmıyim. Bakla çıktı, eminim siz de şaşıracaksınız şimdi. Efendim bu hatunun kız kardeşi IRC'den tanıdığı bir erkek ile görüşmek istiyormuşlar işte. Eee dedim ne güzel. "Ama efendim nasıl güvenebiliriz ki" diyor. "E görüşmek için afedersin de özel bir mekana gitmezsiniz, günün makul bir saatinde kalabalık bir cafe, çay bahçesi vb. gibi bir yere gidilir o kalabalıkta herhalde kafayı yemedi ise çok saçma bir şey yapamaz" dedim ama meğer isteği şu imiş. Ben de gidecekmişim, bunlarla oturacakmışım :shock: ! "Yahu böyle bir şey nasıl uygun görülebilir ki dedim. Hem kız kardeşin kabul etmez ve hem de o gelecek olan çocuğun yerinde olsam ben bana bu denli güvenilmediğini gördüğüm an o ortamı saniye düşünmem terk ederim" dedim. "Yok biz seni kuzenimiz diye söyleyeceğiz, çocuk öyle bir şeyden şüphelenmez ve de incinmez de hem" dedi. Olmazdı vs. derken en nihayet e tamam dedim :o ! Gittik, önce kız kardeş ile biz buluştuk. Sonra çocukla buluşma yerine gittik :) Yalnız ilginç bir durum var di mi ? Bana nasıl güveniyorlar da benimle buluşuyor kız !? Ne ise artık onu ben de çözemedim halen. Buluşma bir pizzacıda oldu. Çocuk geldi, işte tanışma faslı vs. biraz muhabbet iş-güç. E birşeyler yiyip içsek olayı derken ben dedim "E artık ben izninizle işim var kalkayım ;) Baktım çocuk gayet düzgün. Zaten öyle bir ortamdan kızı hani silah zoruyla da kaçıracak hali yok. Ne ise olay güzel bitmiş. Sonraki gün teşekkürlerini ilettiler. Bu arada kız da felaket güzel idi yalnız. Ben kızdan hiç söz etmeyince ablası sordu "Nasıl, kızkardeşim güzel mi?" diye ! E güzel dedik tabi abartmadan ama harbi güzel idi. Bunun üzerine abla dedi ki "Kardeşim aslında profesyonel mankenlik yapıyor" :shock: "En çok da bu yüzden biraz daha dikkatli olmaya çalışıyoruz"... Bu arada belirteyim, manken denince hani genelde akla gelen öyle ne biliyim hafif tipler ile falan hiç alakası yoktu kızın. Ne giyimi öyle havalı, çok feminen ve ne de kendisi öyle hani makyaj vb. takı vs. gösterişli bir hal yoktu. Belki de kamufle amaçlı da öyle yapmış olabilirdi tabi. Zaten çok konuşmasak da konuşması, soruları, cevapları ile gayet oturaklı bir tip idi. Sonra ne oldu diye merak eder iseniz, valla ben de bilmiyorum. Zaten öyle takip etmediğimden de kaybolup gittiler.

Sonra IRC odasından tanıdık 2 öğrenci çocuk sen kalk arkadaş İzmir'den Ankara, Bursa, İstanbul IRC'deki tanıdıkları gör-gez ! Dediler ki sana da geleceğiz abi ! :shock: "E gelin bea dedim, vaktiniz olduğu kadar gezeriz, icabında evimde de ağırlarım. İsterseniz yatıya da kalırsınız !" ve geldi elemanlar. 1 gece de bende kaldılar. Birisi ile 5 yıl kadar görüştük. Sonra işte okulu bitti, işe girdi, evlendi... derken ne oldu da kaybettik bağlantıyı gerçi şimdi ben de anımsamıyorum.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

kreat
Üye
Mesajlar: 51
Kayıt: Pzr Nis 12, 2015 11:15 am

Re: Benim bilgisayar tarihim !..

Mesajgönderen kreat » Pzr Eki 04, 2015 1:06 am

ciddibiri yazdı:
kreat yazdı:Yok atık ya :shock:

Öyle bir olaydı işte. Neler gördük yahu :) Bence bir insanı en iyi tanıyacağın durumlardan birisi de o kişiyi yalnız başına iken izleyebilmekle olur. Bu bağlamda internet ortamı kişilere bir nevi gizlilik ve erişilmezlik imkanı da tanıdığından insanlar aslında gerçek hayatta yüzyüze geldiklerine karşı takındıkları tüm maskelerini çıkartıp çok daha fazlası ile aslında olmak istedikleri kendilerini gösterirler. Bu nedenle ben bütün bu yıllar boyu süreçte epey insanın iç dünyasını gördüğümü düşünüyorum.

Belki evvelce yazmışımdır. O zamanlar fotoğrafçılık ile hiç alakam yok. IRC odasından bir hatun birkaç hafta zaman zaman hal-hatır sorma sürecinden sonra artık bana ve bildiklerime güvendiğinden mi nedir bir derdini paylaşmak istediğini söylemişti. Derdi de ayrıldığı erkek arkadaşı nü fotolarını çekmiş :o . Şimdi bu hatuncağız da demek ki artık pek hoş da ayrılmadılar ki bu adamın o fotoları biryerlerde paylaşabilmesinden ve hatta acaba bir yerlerde yayınlamış olabilme ihtimalinden rahatsız olduğunu söylemişti. O zamanlar da böyle siber suçlarla alakalı 1 tek yakalanma vakası da duymamışız daha memlekette hani. Demiştim ki "Adam yabancı bir siteye ekler-yollar falan belki de asla göremeyiz bile ama başka alemlerde niceleri görür. Senin bir şansın var öyle bir şey olur da ortaya çıkar ise hiç değilse baş şüphelinin kim olduğunu çok iyi biliyorsun."

Aklıma başka bir süper acayip vaka daha geldi şimdi !..
Beni IRC'den sadece nick'ten takip etmiş bir hatun(tabi bunu sonra açıklıyor). Bir süre muhabbetten sonra artık kendi de hani görüp "Hmm demek ki bu herif herkese böyle" diye inandıktan sonra benden bir şey isteyecekmiş de çekiniyormuş. Dedim söyle, yapabilecek isem neden yapmıyim. Bakla çıktı, eminim siz de şaşıracaksınız şimdi. Efendim bu hatunun kız kardeşi IRC'den tanıdığı bir erkek ile görüşmek istiyormuşlar işte. Eee dedim ne güzel. "Ama efendim nasıl güvenebiliriz ki" diyor. "E görüşmek için afedersin de özel bir mekana gitmezsiniz, günün makul bir saatinde kalabalık bir cafe, çay bahçesi vb. gibi bir yere gidilir o kalabalıkta herhalde kafayı yemedi ise çok saçma bir şey yapamaz" dedim ama meğer isteği şu imiş. Ben de gidecekmişim, bunlarla oturacakmışım :shock: ! "Yahu böyle bir şey nasıl uygun görülebilir ki dedim. Hem kız kardeşin kabul etmez ve hem de o gelecek olan çocuğun yerinde olsam ben bana bu denli güvenilmediğini gördüğüm an o ortamı saniye düşünmem terk ederim" dedim. "Yok biz seni kuzenimiz diye söyleyeceğiz, çocuk öyle bir şeyden şüphelenmez ve de incinmez de hem" dedi. Olmazdı vs. derken en nihayet e tamam dedim :o ! Gittik, önce kız kardeş ile biz buluştuk. Sonra çocukla buluşma yerine gittik :) Yalnız ilginç bir durum var di mi ? Bana nasıl güveniyorlar da benimle buluşuyor kız !? Ne ise artık onu ben de çözemedim halen. Buluşma bir pizzacıda oldu. Çocuk geldi, işte tanışma faslı vs. biraz muhabbet iş-güç. E birşeyler yiyip içsek olayı derken ben dedim "E artık ben izninizle işim var kalkayım ;) Baktım çocuk gayet düzgün. Zaten öyle bir ortamdan kızı hani silah zoruyla da kaçıracak hali yok. Ne ise olay güzel bitmiş. Sonraki gün teşekkürlerini ilettiler. Bu arada kız da felaket güzel idi yalnız. Ben kızdan hiç söz etmeyince ablası sordu "Nasıl, kızkardeşim güzel mi?" diye ! E güzel dedik tabi abartmadan ama harbi güzel idi. Bunun üzerine abla dedi ki "Kardeşim aslında profesyonel mankenlik yapıyor" :shock: "En çok da bu yüzden biraz daha dikkatli olmaya çalışıyoruz"... Bu arada belirteyim, manken denince hani genelde akla gelen öyle ne biliyim hafif tipler ile falan hiç alakası yoktu kızın. Ne giyimi öyle havalı, çok feminen ve ne de kendisi öyle hani makyaj vb. takı vs. gösterişli bir hal yoktu. Belki de kamufle amaçlı da öyle yapmış olabilirdi tabi. Zaten çok konuşmasak da konuşması, soruları, cevapları ile gayet oturaklı bir tip idi. Sonra ne oldu diye merak eder iseniz, valla ben de bilmiyorum. Zaten öyle takip etmediğimden de kaybolup gittiler.

Sonra IRC odasından tanıdık 2 öğrenci çocuk sen kalk arkadaş İzmir'den Ankara, Bursa, İstanbul IRC'deki tanıdıkları gör-gez ! Dediler ki sana da geleceğiz abi ! :shock: "E gelin bea dedim, vaktiniz olduğu kadar gezeriz, icabında evimde de ağırlarım. İsterseniz yatıya da kalırsınız !" ve geldi elemanlar. 1 gece de bende kaldılar. Birisi ile 5 yıl kadar görüştük. Sonra işte okulu bitti, işe girdi, evlendi... derken ne oldu da kaybettik bağlantıyı gerçi şimdi ben de anımsamıyorum.


Sanal ortamda rol yapanda var.Dürüst olanda.Ama genelde kişinin asıl karakterini yansıtıyor buralar. Karşısında insan olduğunu bilip doğru düzgün yazanda var. Sanal alem diye ağzına geleni yazan da. Bahsettiğin küfür mevsuzu özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla hepten çığrından çıktı. Google markette millet olarak rezil olduk. Küfür dizboyu. Online oyunlarla aram olmasa da oynayan birinden duyduğum kadarıyla orda da durum pek farklı değil. Kimisinde küfür yazan ceza alıyor. Kimi oyunda ise küfürden mesaj paneline bakılmıyor. Ailede terbiye, eğitim görmemiş, sokağa salınan bir çocuğun ağzı da arkadaşları gibi oluyor çoğu zaman. İnsanlar çocuk sahibi olmaya hevesli oldukları kadar gerekli eğitimi vermeye de hevesli olsalar yeni nesil bu kadar berbat olmazdı belki de.

Fotoğraf mevzusu o zamanlar belki yaygın değildi şimdiki kadar. İnsanlar gayet rahat sosyal medyaya kişisel fotoğraflarını yüklerken. İnsanlara anlattıysam da pek ipleyen olmadı. İnternete kişisel bilgiler ve resimler koyulmamalı. Alışveriş siteleri, devlet kurumlarının sitelerini gerektiği için bilgiler veriliyor. Ama dediğim gibi insanlar rahat nere gitmiş, kimle ne yapmış, hangi cafeye gitmiş vb. her türlü bilgi paylaşılıyor. Bir zaman sonra bu bilgiler kötü amaçla kullanıldığında ne olacak ? Sonrası pişmanlık anlattığın olay gibi.

Baya gittin eşlik ettin yani abi :) Çocuklar da şehir şehir gezmeye çıkmış.Arkadaşların geldi yatıya kaldı :) Ne IRC'miş be. :)
İnternetten benimde samimi olduğum insanlar oldu ama bir süre sonra iletişim bitiyor bi şekilde.


“Bilim & Teknoloji & Sağlık” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 13 misafir