sgtab1 yazdı:Her is konusunda mesleki kariyer yapmak gerekiyor. Yani cirakliktan, ustaliga giden merdivenleri adim, adim hazmederek, ogrenilerek ve egitilerek varilmasi gerektigine inaniyorum. Bu yuzden Japonlar ve Almanlar kariyerlerinde basarili oluyorlar. Konuya cok yada az para kazinilmasi olarak bakildiginda hic bir konuda basariya ulasilamiyor. Ogrenim ve ogretimden cok daha onemli olan egitim ve insanin kendisini egitmesidir. Hayatinda her isi yaparim mantigi ile yasayanlar hic bir konuda kariyer yada mesleki ustaliga ulasamazlar. Bilmiyorum demenin asagilik kompleksi olan cografyalarda onune gelen ustayim, sanatciyim, ben , ben diyen insanlarla dolup, tasiyor. Bu tur karakterli insanlar da hic elestiriyi yada karsi gorusu kabullenemiyorlar. Etkenleri cok genisletmekte mumkun. Cok iyi kariyer sahibi birisi de duzgun karakterli yada dogru insan demekte degil elbette. Bu yuzden egitim ve insanin kendi egitmesi gerekiyor. Insan hayatinin ortalama 60 - 70 yil oldugunu dusunecek olursak kendimize yaptigimiz yatirimin en onemli zaman dilimi mesleki kariyer ve egitim kismi. Bu zaman diliminin egitim kismi baslangic, gelisme ve olene kadar genisletmek gerektigini dusunuyorum.
Dedikleriniz güzel tespitler. Ben bunun sebeplerinden birisinin de hep krizler ve sömürü içinde yaşayan bir halk olmamıza da bağlıyorum. Fakirlikten insan her işi kendi yapmak zorunda kalıyor. Her şeyi ve her hizmeti uzmanından alamıyor fakir insan, parası yok. Dolayısı ile evinin duvarını kendi ören, badanasını kendi yapan, fayansını kendi döşeyen, laminant parkesini kendi döşeyen, elektrik prizini, fişini kendi, Çin sayesinde pek kalmadı ama kıyafetini kendi diken bir insan olmak zorunda bırakılıyorsun. Hatta "Ah keşke yapabilsem de çamaşır makinamı, bulaşık makinamı ve buz dolabımı da ben kendim tamir edebilsem" diye de düşünmüyorsak n'oluyim
Bu millete "Sen git Allah'a dua et, bekle sana Allah verir rızkını" öğretilmiş. Millet duasını edip beklerken de birileri hep sömürmüş. Haliyle de hep artık en aç seviyeye gelince "Yahu Allah'ın verdiği rızk bu, iyi-güzel, şükür de 3 de çocuk yapınca yetmiyor, dur ben birşeyler yapmayı deniyim" diyerek iş işten geçmişken işte bilemezken, kendini eğitemezken bir sürü şeyi yapan olmak zorunda kalıyor bizim insanımız. Yabancının da "Do it yourself" olayı var ama onlar bunu keyfinden yapıyor ve işte o nedenle de keyifle, zevk için yapılan şeyler bizde olduğu gibi "Ya dur şuna da para ödemiyeyim, kendim yapayım, ne var ki bunu yapmakta" hal ve düşüncesi ile yapılan işten güzel bir sonuca vardırıyor insanı. Şahsen benim İstanbul'da yaşayan akrabalarımın tümü gecekonduda büyümüşlerdir, benim gibi.
INSTAGRAM :
https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ -
flickr adresimiz -
https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ -
flickr kullanımına dair faydalı bilgiler -
viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr :
https://flickrock.com/ciddi -
B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod