yus49 yazdı:Bu organik muhabbeti de ilginc bir hal aldi. Organik sut yumur domat derken hersey organiklesti biz sanallastik. Bugun derste bir konu isledik biyolojik yonga. Bildiginiz proteinle yapilan kendini yenileyebilen yongalar cipler uretiliyor coook zamanlar once de uretilmis gerci ama iste yeni yeni gun yuzune cikmaya basliyor sanirim. Ekran karti mi yandi yap pansumanini iyilessin
yapay zekanin daha da gelismeye basladigi su ortamda biyolojik robotlarda yakin sanirim. Bu robot isine hic sicak bakmiyorum ben ha insan cok mu iyi degil ama robot iste yani. Yesil zaten yok daha da grilesecek her yer ileride. Tasagi taragi toplayip marsa jupitere aya gunese falan tasinmak sart oldu hepimiz sevecek bu robotlar
Ooo ! Güzel konu... Bayılırım (belaya)
Şimdi ben de şöyle düşündüm. 6-7 yıl evvel aklıma gelmiş bir şeydi bu. Aklıma gelen dediğim işte düşündüğüm şeyler olunca da sağolsun kardeşim de kafa dengidir ona yazarım ki hem bilsin hem de bir nevi kayıt altına alma şeklimizdir. Ne ise işte biraz gırgırına da yaklaşım ile hani Dünya'da bilim adamları ne bulur ise bizim cahiller der ya "E biz biliyorduk, bak Kuran'da var"
Mal gavur bilim adamı bir de yıllarca uğraşmış. O ise alacaksın Kuran'ı okuyacaksın o kadar. Ne imiş "cern" bilmem yerin diplerine gir oralarda atom parçala falan. Bu bakış açısı ile işte hani Kuran'da der ya Allah bize "Her canlı bir gün ölümü tadacaktır." Öyle ise bunu biz neden bir nevi kaçışı olmayan ve hatta ürkünç bir ecel bekleyişi olarak görüyoruz ki ? Belki de bu bir yol gösteriştir. Ölüm ile bize başka bir yaşam biçimine geçeceğimizi bildirmiş, yok olmayacağımızı söylemiş Allah. Peki insanlık organik kasalar(bedenler) üretip bunları robot bilince vereceği gibi bir de kendi bilincini bunlara kopyalasa yada taşınsa. Bildiğin yabancı yaşam formunun bir bünyeyi parazit bir yaşam türü gibi ele geçirdiğini düşünelim. Kim O ? Beynimiz işte ! Taşınıyoruz ve ele geçiriyoruz kontrolü o bünyedeki. Zaten de bünye bunun için yaratılmış boş bir kasa misali. Hatta bunu yapanlar da, üretenler robotlar. 2050'deki 3'üncü Dünya savaşı sonrasında bir avuç insanın geliştirdiği bir gelecek planının parçası. Bir grup bilim adamı organik yapı ve bunu üretecek robotları + insan yumurta+sperm lerini bir ana gemiye doldurup bilim robotları ile uzaya yollamışlar. "Tamdır O" galaksisindeki u55gagarin7 gezegeni atmosferine girdiklerinde robotlar görevlerine başlayacak ve ilk insan neslinin yeşermesi için organik bünyeler ve zigotlar ayrı kabinlerde büyütülecekler. Biliyorsunuz rahim dışında zigot gelişimi doğum anına kadar da yapıldı mı yada bir süreliğine başarıldı mı ne. Ne maksatla işte ?
Hatta şöyle ultra fantastik bir şey de diyeyim ! İyice komaya girelim
Zaman ve mekanın esnetilerek zamanda yolculuk vs. mümkün olabilir gibi şeyler konuşuur. Şimdi, düşünelim ki aslında değil 2100-2500'lü yıllar sene 12.500'e gidilmiş olsun. Organik bünye falan halt etmiş, o aşama da geçilmiş ve artık değil insan canlıların mecbur kalmadıkça fiziksel bir bedende olmaları gereği kalmamış. Bir nevi ışık demeti-veri demeti olarak kainatta varlığımızı devam ettirebiliyormuşuz !.. Bunlardan kimileri veya işte birisi zamanda yolculuk yapıp sene 200, 300, 500'lere gelmişmiş ! Peh peeeh... Salla, meydan bomboş yani
INSTAGRAM :
https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ -
flickr adresimiz -
https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ -
flickr kullanımına dair faydalı bilgiler -
viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr :
https://flickrock.com/ciddi -
B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod