İbretlik vakalar...

Fotoğraf dünyasından marka ve konu sınırlaması olmaksızın her türlü haberler...

Moderatörler: biunlu, Esat Sanlav, Ubeyd

Kullanıcı avatarı
karadagyan
Üye Budur
Mesajlar: 2548
Kayıt: Pzt Tem 06, 2015 12:51 am

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen karadagyan » Sal Mar 08, 2016 10:12 pm

Az önce bir röportaj okudum ve sitede de paylaştım. Aklıma da bu konu geldi roportaji okurken...Siyasi fikirlerini yazma! Fotograf konuş diyenler var ya hani. Benim de bir sorum olacak. Siyaset yapma fotograf konuş diyen birisi makro fotograf cekiyorsa ( diger fotograf dalları da dahil ama ben sadece makrodan yola cikmak istiyorum) bu bir tezat oluşturur mu? Bu konuda biraz kafa yormak isterim dileyen arkadaşlarla...

LG-H525 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
olympus 12-40 pro,40-150pro,60mm makro,17mm f2.8,45mm f1.8vs vs em1,em5,em10,em5mii,ep5 ...hepsini kullandım...
esekherifhakareti

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Çrş Mar 09, 2016 10:20 am

Nasıl ? Yani makro fotoğrafçılığını siyasi bir şey ile ilintilemenin zorluğunu mu diyorsunuz ? Bana göre ne tür fotoğraf çektiğin zaten sonraki adım. Önce bu fotoğrafı çekenin ekipmanı olması gerek değil mi ? Yani bir kompakt yada lensi değiştirilebilir bir şey satın alacak ki çeksin. İşte burada başlar, ithal ürünü olmasından, üründeki vergi, ithalatçının kar marjı vs. ile bu konu minimumda bile siyaset ile ilintili olacaktır. Kaldı ki kişinin gelirinin de bu hobide yada işte önemi büyük ise ekipmanı geç zaten daha "Fotoğraf makinası alsam mı?" diye düşündüğün anda elini cebine soktuğunda o cepteki siyasi eller dolayısı ile senin makrona da astro pozlamana da girerim demiş. Bence böyle.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

Kullanıcı avatarı
karadagyan
Üye Budur
Mesajlar: 2548
Kayıt: Pzt Tem 06, 2015 12:51 am

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen karadagyan » Çrş Mar 09, 2016 11:09 am

Evet evet..buna benzer bir şey diyorum. Yani siyaset konusma diyen birisinin doğayı yakıp yıkan zihniyetin bir parçası olma ihtimali çok kuvvetli. Bilmeden yada bilerek....Merak ediyorum Cerattepeye maden açılsın diyen bir makrocu yada doğa vahsi yasam fotografçısı olabilir mi ?

LG-H525 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
olympus 12-40 pro,40-150pro,60mm makro,17mm f2.8,45mm f1.8vs vs em1,em5,em10,em5mii,ep5 ...hepsini kullandım...
esekherifhakareti

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Çrş Mar 09, 2016 12:08 pm

karadagyan yazdı:...

Olmaması gerekir mantıken ama insan türü için süre belli 20-60 yaş arası bir 40 senelik dönem kişinin kendisini bilerek kendisi için verimli olabilidiği bir süre. Şimdi kaç tane olabilmiş insan bu süreci "Benden sonra gelecekler için de faydalı birşeyler yaparak geçireyim" düşüncesi, bilinci, isteği ile yaşar ? Benim öz babam "Babamdan bana çöp bile kalmadı boşveeeer" demiş bir adam :) Ha buna karşın doğayı mı katletti ? Yo, tam aksine benim gözümle gördüğüm 32-33 yaşından sonra 100 kadar ağacı kendisi dikmiştir. Yıllar önce bizim çevremiz bomboş idi, ya şu da şurada olsun diye ekerdi, bahçemizde çekirdekten ne ağacı fidan oldu ise büyütürdü. Buna karşın geldiğimizde 5 bina olan mahallede şimdi 30 bina kadar oldu sanırım. Oralardaki ağaçların hepsi kesildi tabi. "Dutlu bahçe" diye bir kocaman yer vardı. Mevsimi geldiğinde çevre semtlerden aileler gelirdi, belki 30 tane dut ağacı sezon boyu herkesin dut ihtiyacını giderirdi. Orası da yok artık. 30 yaşıma kadar ben yaşadığım semtte mevsimi geldiğinde her ağaca dalmış, ceplerimi yada kucağımı doldurup dalından meyva yiyerek yaşamış birisiyim. Hatta şurada ne kadar oldu 4-5 yıl önce yol kenarında bahçeden taşan ağacın üstü ham-yeşil erik doluydu. Bayılırım ekşi eriğe, daldım ! 37-38 yaşında birini düşünün. Ben öyle bir dalmışım ki ama 2 cebi doldurdum avucuma da 4-5 tane aldım ki bahçede bir delikanlı "Hayrola" dedi. Ben de gülümsememi saklamaya çalışarak "Ya kusura bakma, görünce dayanamadım, hakkını helal et" dedim. Delikanlı da sert bakışını hiç düşürmedi ama birşey de demedi, benim usulca sıvışmamı izledi :lol: Ağaca dalmak bir maceradır ya. Biz çocukken 2-3-4 arkadaş dalardık birimiz gözcülük yapardık bahçe sahibi geliyor mu falan diye, alarm görevlisi. Rizeli bir komşumuz vardı. Ne güzel erikleri vardı ama haa. Emine teyze ve Dursun amca... 7-8-9 yaşlar, dalardık bunların bahçeye, Emine teyze bizi yakaladı mı "Ha babamun kumalariii" diye bağırırdı :lol: Yarın olurdu mesela bizimkiler bir yere gitmesi gerekti mi bizi Emine teyzeme emanet eder giderdi. Kadın da "Ulen elime geçtiniz siz dün n'aptınız şimdi cezanızı vereyim" diye düşünmez, bize bir de acayip güzel akide şekerleri ikram ederdi. Biz böyle doğa ve insan ile iç içe büyüdük. Bizim zamanımızda zaten ben böyle elektronik vs. işte giyimle falan birbirine hava atma, üstün görme olaylarını hiç yaşamadım. Mahallede 1 çeşmeden bidonlarla evin günlük su ihtiyacını giderirdik. Bir sürü konfor eksiği vardı ama bir sürü de sıcak insanlar vardı. Bir dönem bahçemize ve ötesine (e boş kimse yok) hıyar, kıvırcık, fasulye ekip kendi semtimiz ve komşu semt pazarında tezgah kiralayıp satmışlığımız bile oldu. Havva teyzemiz vardı, inekleri vardı onların. Bizim bahçenin ötesi kocaaa kır idi, her gün ya o ya kocası inekleri otlatmaya getirirdi. Peşi sıra da babam bizi operasyona yollardı, ellerimizde teneke ve kürekler inek gübrelerini toplar bahçedeki ağaç ve sebzelerin dibine koyardık. Bahçemize 2 usta gelmişti el ile hiçbir motorlu araç kullanmadan 7 metre kuyu açıp su çıkartmışlardı :shock: Bir tulumbamız olunca tarım bizim bahçede ilerlemişti. Bir ara Tarabya'nın adı Arabia'ya çıkmıştı, Arap turistlerin çok geldiği dönemlerde komşumuza kiracı gelmişlerdi Suudi Arap bir aile 5 çocuklu :) Onlarla mahallenin boş alanı futbol ve herşey oyun alanımızdı, milli maç yapardık. Peşi sıra koşuşup bizim bahçedeki tulumbada serinlerdik. Acayip şaşırırlardı, ağbimin ingilizce vardı ortaokulda çok iyi idi, baya konuşurduk bu Arap çocuklarla.

Neler oluyor da nasıl oluyor ise insan bence ergenlik çağında bozuluyor. Resmen bir sapıtma ve kötüleşme çağı o. Sonra ekonomi denen şey ile bu bozulmanın üstüne karakterlerimize bildiğin "kötü" olmak, acımasız olmak, duygularını köreltmek falan gibi daha fena şeyler ekleniyor. Bugün ben bile artık yolda gördüğüm şirin bir kız bebeğine-çocuğuna içimde hissettiğim o ailenin ana-kızın güzelliğinden gelen huzuru, şefkati yüzüme yansıtmaya, onlara aksettirmeye çekiniyorum ! En azından rahatsız mı olurlar diye, huzurlarını kaçırır mıyım diye, e belki yanlış anlarlar falanı var daha bunun. O ise biz mahallete futbol oynarken komşu kızlar da bizle oynardı. Hatta Fulya isimli bir kız vardı ağbisi Hasan'dan daha iyi futbol oynardı ve bu kızı biz kaç kez mahalle maçında takıma aldık ağbisi yedek olmuştur :lol: Yıllar sonra lise çağında onlar taşındı başka şehre. Yine yıllar sonra dönmüşler İstanbul'a da işte eski komşuları ziyarete gelmişler. Ben görmedim de annem görmüş. Bana dediği de şu "Fulya'yı görseydin, ne güzel bir genç kız olmuş" :) Görsem ne olcak, oldu ise bana ne, O bizim futbolcu arkadaşımız. Sadece futbol da değil işte, ya seksek, ip atlama hani kız oyunlarını da oynardık onlara katılıp. Misket derdik, şu cam bilyalar ile kuyulu oyunlar vs. gazoz kapaklarına değer biçip mermer taş parçaları ile uzağa dizip vurup kazanmaca falan oynardık, hiç unutmam Kızılay maden suyu kapağı az-zor bulunduğundan 10 kapak değeri belirlemiştik ona :lol: Bahçelerimizde satranç ve tavla oynardık. Mahallenin ağacında tüner yaz geçeleri 21-22'lere kadar ağaç tepelerinde hem muhabbet eder hem ay çekirdeği çitlerdik. O-hoo neler geliyor aklıma. Ne ise, velhasıl ne fotoğraf çekmek konusu ne olur ise olsun ve ne de siyaset "insan" için birbirinden ayrı tutulamayacak, bireyin yaşamında birbiri ile direk ilintili. Mesela bizim tee o zamanlardan filmli makina ile çekilmiş Hasan ve Fulya kardeşlerin fotoları vardır. Aralarına da bizim köpek Tommy'i almışlar, ağbim de bizim evin pencereden 2'inci kattan çekmiş. Birisi yıllar sonra o fotoyu görünce "Bu fotoyu helikopterden mi çektiniz" deyince amma gülmüştük. Artık makinanın lensiden herhalde öyle acayip uzak ve havadan bi foto olmuş ondan tabi.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Çrş Mar 09, 2016 12:26 pm

Tutamıycam kendimi dur daha neler geldi aklıma...
Bildiğin fakirdik biz. Hiç unutamadığım birkaç çok önemli nokta var. Okullarda, oraokul işte kıyafet yönetmeliği var. Lacivert ceket, gri pantalon, kravat-gömlek falan bilirsiniz. O zaman ne bileyim, bende ve ağbimde rengi başka, bedeni büyük alakasız kıyafetler ile gidiyoruz okula. Yıllar sonra idrak ediyorum ki sebep para yok ki alalım, sağdan soldan birilerinin verdiği eskiler imiş bunlar. Bir gün sınıfta bir öğretmeni ağbimi kastederek hani kalk sen cevap ver gibisinden "Hey sen Kuntakinte kılıklı" deyivermiş. Olayı evde anneme nasıl bir üzüntü içinde anlatırken öğreniyorum ben de. Okul çantalarımız yağmurlu gün oldu muydu su geçirir içinde defter-kitabımız ıslanırdı. Biz de önlem olarak önce naylon poşetlere sarar ağızları ters biçimde çantamıza koyar okul yoluna koyulurduk. Nice dönem çantamız yoktu annem heybe dikerdi onla giderdik okula. Yıllar sonra bunun da nedeninin şu "başımızı sokacak kulübemiz olsa yeter" yerimizin olması nedeni ile olduğunu idrak ettik. Şöyle de bir ilginç kanıt ve anı paylaşayım,

Resim

Babamın el yazısı ile evin borçları-ödeneni falan. Bakın, bazı borç alınan kişiler doktor. Kalaycı Lütfü amca da benim 5-6 yaşlarında dükkanına gidip izleyip eve gelip de "Anne bak lüt amca böyle böyle yapıyor" diye nasıl çalıştığını taklit ettiğim bir komuşumuz.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

sgtab1
Sağlam Üye
Mesajlar: 838
Kayıt: Prş May 14, 2015 7:09 pm

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen sgtab1 » Çrş Mar 09, 2016 3:10 pm

Yazdiklarinizi okurken kimi satirda guldum, kimi satirda gozlerim doldu . Neden mi ? Ayni olaylari yasamisiz. Neredeyse anlattiklariniz kopyala yapistir gibi . Ama mekanlar farkli bizim mekan Baglarbasi tarafiydi. Bir suru gayri muslum arkadasimiz vardi .Bizde hic kousmazdik inanclardan , isimlerimizden . Bizde annemiz kurabiye yapar tepsi ile arkadaslarimiza tasirdik mahallede hep beraber yemek icin. Bizde zengin degildik. Benim babamda devlet memuruydu. Ben hep agabeyimin eskilerini giyerdim . Annem kollarini kisaltirdi. Cunku agabeyimin boyu ve kollari benden uzundu ama sonra ben boy attim o kucuk kaldi yanimda o ayri mesele. Tornet yapardik tahtadan 2 adet tekerlegi olur demir bilyali. Tel arabalarimiz vardi ve ucurtma yapardik yapiskan pahali diye un ile yada recel ile tutturduk. Ama 2 gun sonra parcalanirdi tabii . Bizimde mahallemizde de Nurcan adinda bir kiz vardi hep kalede oynardi, buyuyunnce voleybolcu oldu. Uzun uzun yazmayayim . Biz kendi yagimizla kavrulduk derler ya oyle buyuduk. Senede 1 kere ayakkabi alinirdi okul, bayram, gezmek v.s. icin olsek baska yok. Gozumuzun ici gibi bakardik Birde bizim zamanimizda RAF ayakkabilar vardi beyaz renk spor icin onuda surekli yikardik hemen kirlenirdi. Daha sonra lacivertleri ciktida rahat etmistik. Ilkokulumuzun arkasinda erik agaclari vardi. Biz daha olmadan saldirirdik daha cekirdegi bile olusmamis eksi eksi ama bize cok tatli gelirdi. Yan bahcede ceviz agaclari vardi kapis kapis yer ellerimiz kahve rengi olurdu. Ben bu yuzden bir sey alirken aliskanlik olmus hep 2-3 kere dusunurum. Ama elektronik konusunda maalesef zaafim var iste.
Olympus OM-D E-M5, Olympus M.Zuiko Digital ED 12-50mm f/3.5-6.3 EZ Lens.


Gecmiste yaptiklarimi geriye donup degisteremem, ama su anda ileriye yonelik her seyi hedefleyebilirim.

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Çrş Mar 09, 2016 6:44 pm

Yaa bilyalı derdik biz de o rulmandan tekerlek takıp harıl harıl asfaltta gürültüyle gittiğimiz araçlara. Tell takılı plastik arabalarla ben de az kaldırımları arşınlamadım. Hah ! Bir dönem mahalleliden gazete toplayıp hamur ile tutkal yapıp, ağabeyimle kesekağıdı yapıp mahallenin bakkalına sattığımız da olmuştu, bak bunu da siz deyince anımsadım.

:) Biz de Beykoz marka üstü bez altı takoz gibi plastik kırmızı-beyaz spor ayakkabı giydik uzun zaman. SümerBank'tan basma alır annem bize pijama dikerdi ondan. Bir pijama, dizlerden eskidi mi oraya bir yama dikerdi, 3 yama üst üste olana kadar giydiğimizi bilirim.

Konu tam ibretlik vakalara dönüştü iyi mi ;)
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

sgtab1
Sağlam Üye
Mesajlar: 838
Kayıt: Prş May 14, 2015 7:09 pm

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen sgtab1 » Prş Mar 10, 2016 7:23 am

Biz ona tornet derdik fren yapardik arkasina eski tokyo terliklerden kesip. Yoksa ayakkabilarimizin alti asinirdi. Bizde kese kagidi yapradik hatirladim simdi. Yilan oynardik gazoz kapaklar ile icine islatilmis toprak koyardik agirlassin diye. Kuyu oynardik , bas , bas alti dedigimiz oyunlar oynardik misketlerimiz ile . Insaatlerden buyuk civi alir civi oyunu oynardik . Celik comak oynardik, yakar top oynardik ISTOP oynardik ingilizce ogrendikten sonra istop un aslinda STOP demek oldugunu anlayinca cok gulmustum. Kukali saklambac oynardik. Leyland, Austin Belediye otobusleri vardi daha sonra Ikarus otobusler geldi. Amerikan arabalari dolmuslar vardi 8 kisilik. Cok sicak olurdu yazin tabii arabalarda klima hic gormedim . Bir tek klima bankalarda vardi. Kapiagasina hizla gelir sofor kontagi kapatir Kadikoy e kadar beles gitmek icin . Sonradan ogrendim o zamanlar hidrolik fren sistemi varmis , simdiki arabalarda westinghouse fren sistemi var motordan guc aldigi icin yeni arabalarin kontagini kapatinca fren sistemi tehlike yaratiyor artik. Birde cok nazikti insanlar inecegi yere gelince dolmus musteri "sofor bey musait bir yerde inebilirmiyim" cumkesini hic unutmam. Evet sumerbank ayakkabi ve basma hatirladim simdi. Pantollon ve ceket dizlik ve dirseklik ooooo evet olmazsa olazlardi. Otobus biletcileri vardi kalemlerinin arkasinda lastik yada silgi koyarlardi bileti kolay yirtmak icin. Pasolarimiz vardi, Ne guzel ve mutlu gunlermis.
Olympus OM-D E-M5, Olympus M.Zuiko Digital ED 12-50mm f/3.5-6.3 EZ Lens.


Gecmiste yaptiklarimi geriye donup degisteremem, ama su anda ileriye yonelik her seyi hedefleyebilirim.

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Prş Mar 10, 2016 10:41 am

sgtab1 yazdı:...

Yılan mı ! Yahu nerede ise bizim mahalleden arkadaşlardan birisi olduğunu düşüneceğim :lol: ! Demek ki bizim zamanın çocukluk eğlenceleri, oyunları falan bunlarmış ki böyle her yerde oynanıyormuş bunlar. Çivi ya, evet nemli toprağa fırlatıp zınk diye çakar rakibi çizgilerimiz içine sıkıştırım hapsetmeye çalışırdık. "İstop" u hatırladıkça aklıma dili dönmeyen eskilerden kalma STOP olduğunu anladığımda "Ulen bu da mı yalanmış be" demiştim ben de. Hatta yeni şu "O piti piti" tekerlemesinin de orijinalinin yabancı olduğunu öğrenmiştim. "Portakalı soydum baş ucuma koydum ben bir yalan uydurdum, duma duma dum" :) "Mendil kapmaca" oynardık bir de bütüün mahallenin çocukları geç saatlere kadar. Bir süre elektriğimiz yoktu. Gaz lambaları, mum ile birkaç ay geçirdiğimizi anımsarım. Evlerimiz buz gibi olurdu kışları. Çünki 1 soba 1 odayı ısıtacak imkanımız olurdu. Yıllar boyu bu nedenle de kış ayları banyo yapmak en üşendiğim ve de sevmediğim şey olmuştu. Ufakken iyiydi, sobalı odada leğende yıkardı annemiz bizi haşlaya haşlaya, aman üşüyüp hasta olmasın diye :lol: ciyak ciyak bir banyo olurdu o da !.. Soba üstünde güğümün zırıldamaya başlaması çanların senin için çaldığını anlatırdı :P
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

sgtab1
Sağlam Üye
Mesajlar: 838
Kayıt: Prş May 14, 2015 7:09 pm

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen sgtab1 » Prş Mar 10, 2016 12:01 pm

ciddibiri yazdı:
sgtab1 yazdı:...

Yılan mı ! Yahu nerede ise bizim mahalleden arkadaşlardan birisi olduğunu düşüneceğim :lol: ! Demek ki bizim zamanın çocukluk eğlenceleri, oyunları falan bunlarmış ki böyle her yerde oynanıyormuş bunlar. Çivi ya, evet nemli toprağa fırlatıp zınk diye çakar rakibi çizgilerimiz içine sıkıştırım hapsetmeye çalışırdık. "İstop" u hatırladıkça aklıma dili dönmeyen eskilerden kalma STOP olduğunu anladığımda "Ulen bu da mı yalanmış be" demiştim ben de. Hatta yeni şu "O piti piti" tekerlemesinin de orijinalinin yabancı olduğunu öğrenmiştim. "Portakalı soydum baş ucuma koydum ben bir yalan uydurdum, duma duma dum" :) "Mendil kapmaca" oynardık bir de bütüün mahallenin çocukları geç saatlere kadar. Bir süre elektriğimiz yoktu. Gaz lambaları, mum ile birkaç ay geçirdiğimizi anımsarım. Evlerimiz buz gibi olurdu kışları. Çünki 1 soba 1 odayı ısıtacak imkanımız olurdu. Yıllar boyu bu nedenle de kış ayları banyo yapmak en üşendiğim ve de sevmediğim şey olmuştu. Ufakken iyiydi, sobalı odada leğende yıkardı annemiz bizi haşlaya haşlaya, aman üşüyüp hasta olmasın diye :lol: ciyak ciyak bir banyo olurdu o da !.. Soba üstünde güğümün zırıldamaya başlaması çanların senin için çaldığını anlatırdı :P


Nerelere goturdunuz beni, evet ben unutmustum sobali evde koca bakir (daha sonra plastik oldu) legenin icinde tahta kucuk taburede oturup haslanarak Beyaz Haci Sakir sabunu ve sabunlanma bezi ile yikanirdik , sabun goze kacar cok yakardi. Ama o odun kokusunu hic unutmam. Portakal ve mandalina kabuklarini koyardi babam soba sonmeden once guzel koksun diye. Kestane pisirirdik sobanin ustunde. Odun alinirdi odunluga tasirdik v.s. odunlar kisin alirsaniz yosun tutar ustu aralardan orumcek cikar :lol: odunluktan odun getirmek icin agabeyimle odun tasima listesi yapmistik tek gunler ben, cift gunler agabeyim tasirdi. Dusunuyorum da O zamanlar kotu insan azmis demekki. Yazin sabah kahvaltiyi yapar yapmaz cikardik oyun oynamaya aksam babam isten donunce 5 dakika daha diye izin alir aksam yemegine zorla girerdik eve. Evet soguk yatagi nasil unuturum Kisin 10 dakika kafamiz yorgan altinda yatardik ki yatak isinsin diye . Yatmadan once 3 kat giyinirdik. O zamanlar lacivert esofmanlar vardi her giydigimizde ici topak topak dokulurdu :lol: el ve ayak bileklerinde lastikler vardi zamanla eskir hic kavramazdi. Onlari pijamalarimizin icine giyerdik ki carsafi boyamasin diye :lol: pazara giderdik ip fileler vardi onlara dolduruduk, o zamanlar plastik poset v.s yoktu tabii. yogurtcumuz gecerdi mahalleden peynir gibiydi yogurdu ustunde 1 parmak kaymak. Tursucu gecerdi beyaz emaye kovalar icinde sirtine yuklerdi bir saginda bir solunda ortada kalin sopa, kutur kutur olurdu tursusu . Daha sonra 3 tekerli araba aldi kendisine cam bira bardagi gibi ama kucuk olan bardaklardan . Hijyen sifir. Ayni bardaklarla 1 gun boyunca tursulari satardi . Simdi dusunuyorum da bugun olsa hastaliktan gecilmez herhalde :lol: :lol: Paramiz yetmezdi 2 arkadas ortak alirdik bir bardaktan ortaklasa yerdik tursuyu. Cok icme bana da suyu kalsin :lol: :lol: :lol: derdik bir birimize. Galetaci gecerdi mahalleden ogleden sonra anasonlu, cubuk, susamli galetalari vardi, birde kaya gibi sert poset icinde tatli kurabiyeleri vardi . :lol: Yeri eseler icine tahta parcalari koyardik , tahta parcalari koz olunca ustune patatesleri koyar topragi kapatirdik 1 saat sonra patetesleri alir elimiz yana yana soyar yerdik. (kumpirin atasi) kimi zaman yarim pisse bile yapacak bir sey yok yinede yerdik :lol: :lol: ekmek alirdik firindan elimizle parcalayarak paylasir yerdik nasil sicak nasil mis gibi kokardi o odun firininda pismis ekmek. Annem borek yapardi ekmek firinina gotururduk pisirtmek icin. Neler geldi aklima neler simdi. :mrgreen:
Olympus OM-D E-M5, Olympus M.Zuiko Digital ED 12-50mm f/3.5-6.3 EZ Lens.


Gecmiste yaptiklarimi geriye donup degisteremem, ama su anda ileriye yonelik her seyi hedefleyebilirim.

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Prş Mar 10, 2016 1:15 pm

Hahhaa , konuya bakın... Bizim SümerBank
http://sendika9.org/2016/01/komunist-bi ... -anil-aba/
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

sgtab1
Sağlam Üye
Mesajlar: 838
Kayıt: Prş May 14, 2015 7:09 pm

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen sgtab1 » Prş Mar 10, 2016 2:45 pm

ciddibiri yazdı:Hahhaa , konuya bakın... Bizim SümerBank
http://sendika9.org/2016/01/komunist-bi ... -anil-aba/


Eminonu ve Istiklal caddesi magazalarini hatirliyorum. Yazik oldu bir tarihe.
Olympus OM-D E-M5, Olympus M.Zuiko Digital ED 12-50mm f/3.5-6.3 EZ Lens.


Gecmiste yaptiklarimi geriye donup degisteremem, ama su anda ileriye yonelik her seyi hedefleyebilirim.

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: İbretlik vakalar...

Mesajgönderen ciddibiri » Sal Şub 25, 2020 7:33 pm

6D Mark II ile şakşakçı mekandan "Ben beğendim seni gebe bıraktım sen de artık 3-5 fotomu beğenirsin" ortamında yükselen değer ! Yüksele kalite :) - )5 puanı alıveriyor haliyle ekipman.

https://web.500px.com/photo/1008047997/ ... an-TUNGAZ/
Resim

- Arkaplan ölmüş mü ?
- O iş lenste abi tamam, FF köfteye bu lensi kodum mu arka uçar gider na bele. Gerisini bojver...
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod


“Fotoğraf dünyasından genel haberler” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 15 misafir

cron