DrOpMaN yazdı:ozturert yazdı:Evet "batı" biraz garip. Ama herifler bir şekilde vatandaşını bunlardan koruyacak kanunu çıkardılar. Türkiye'de iğrenç diziler, dedikodu programları, Acun'unkiler gibi rezil programlar, din satan pzvnklerin programları vs.. gibileri için de kanun çıkmalı yoksa bu işin önü alınmaz.
Aynen katılıyorum, mücadele şart ama. Seyretmediğin gibi setrettirmemek de gerekli. Tatlı tatlı ikna yolu ile kanal değiştirilecek...
Ben onu hiç yapamadım. Benim peder mesela Sörvaybırcı idi bir zamanlar !.. Annem de "Evlenir isem üstüme başıma yapacan mı ?" cıydı, bunları izlerlerdi. Ha bir de şu Vüge Janlı - Polisiye şeysini !.. İzlerken değil de işte normal zamanlarda bunların kalitesiz, düzmece vs. işte konuşurduk. Annem haha evet der ama ertesi gün yine izlerdi
Babama zaten kaliteden bahsedemedik hiç
Yaşı ilerledikçe de daha feci oldu. Gençlik fotolarında babam İtalyan modasını yakından takip edermiş gibi. Takım elniseler falan, fötr şapkalı, kravatlı falan s/b fotoğrafları var. Bir de anlatır ki "Ben maaşımı olduğu gibi giyime harcardım oğul"
E belli, ha Ankara gazinolarında falan sahne almış falan. Fotoğrafları var, sonra İstanbul'a gelmiş Yeşilçam'da 6-7 filmde sopa yiyen adam değil de işte baş rol de değil de böyle doktordu, polis amiriydi vb. gibi kısa rollerde oynamış. Hatta ben 5-6-7 yaşlarımda baya ailecek sinemaya gidip salonda babamın filmini izlerdik !.. Ne ise işte hani laf var ya "7'sinde ne ise 70'inde odur", yok yahu hiç alakası yok. Ben işte 30-37-40'larında tanıdığım adam sürekli geriler mi
O zamanlarda da böyle TV'lerteki yarışmaalr gibi ama tabi TV yok işte gazete ve dergilerin düzenlediği ses, şiir falan gibi yarışmalar vardı babamdan anımsıyorum. Muhakkak fotoğraf yarışmaları da vardır. İşte 70'lerin sonu. Bu gerilemede ilginç olan bir detay var. Hem anne-baba tarafında taa şimdilerde idrak edebildiğim bir detay bu. Tabi kesin bundan diyemem veya bu detayın katkı oranı ne bilemem. O da şu , evlenip 3 de çocuk yapmaları
Şahsi tecrübelerime göre
Bir nevi çocuk olduğktan sonraki 5 sene sizin için hayat doğduğu yılda donuyor. Birşeyler öğrenmek, yeni bir yollara girmek-gitmek vs. her türlü. Sosyal yaşantınız da epeyce daralıyor. Ben bunları 1 çocuk sahibi olarak gördüm. E biz 3 erkek kardeştik. 9 sene zaman dilimine yayılmış 3 kardeş. Yani ilk çocuk doğduğu andan itibaren 5 sene dondu mu ? Mesela 1970'ti 75'e kadar sizi gelecekte çözmek üzere dondurmuşlar. 75'te çözüyolar, 79'da 1 çocuk daha bu sefer 1984'e kadar donduruyorlar. Sonra bir bakıyor tabi yaşları gelmiş 40-45'lere. Tabi buna çocuklardan daha büyük bir yük de ana-babaları köyden İstanbul'a göçmüş ve gecekondulaşma ile şehirde yer edinmiş-iş edinmiş bir geçmişleri olması. Bundan dolayı kendilerinin gerek iş ve gerekse de yaşam alanı, ev vb. için sıfırdan bir mücadele içine girmek zorunda kalmaları. İstanbul'un gibi bir çok büyükşehirde benzer göçmen nesillerin olduğunu ve bunların 3-5 çocuklu bizden 1 önceki nesil olduğunu düşünüyorum-tahmin ediyorum. Bu toplum işte biziz.
INSTAGRAM :
https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ -
flickr adresimiz -
https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ -
flickr kullanımına dair faydalı bilgiler -
viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr :
https://flickrock.com/ciddi -
B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod