Esat Sanlav yazdı:Elimde olsa bende kendi gözümle görmek isterdim o eski zamanları teşekkürler ânınızı paylaştığınız için, biz yeni nesillerde böyle farklı insanların birbirinden değişik görüşleriyle öğreniyoruz eskileri, yaşamak gibi olmasa da
Vallahi anımsadıkça "Ne güzel bir zamanda yaşamışım çocukluğumu" diyorum. Her yer bomboştu. Evimizin önü mahallemizin futbol sahasıydı ama 7-12 yaş arası için gibiydi. 200 metre ileride de kocaman bir arazi vardı, tabi belki o bize kocaman gelen yer 70 metre falandı tam bir futbol sahası kadar değildi yine de ve orada da 15-30 yaş ağbiler ciddi maçlar yaparlardı. Yine hemen 2 mahalle ötemizde böyle büyük bir alanda mahalle maçları yapılırdı. Herkesin evi bahçe içerisindeydi ve herkes sebze ekerdi, birkaç meyva ağacı olurdu. Biz de her yaz boyu komşuların ağaçlarına azar işitsek de dalardık. Muhakkak biz okuldayken falan komşu çocuğu arkadaşımız bizim bahçeye de dalmıştır Köy gibi bir ortamda büyüdüm sayılır aslında. Bir komuşumuzun inekleri vardı, birinin keçileri. Oğlaklar ile oynamak kadar eğlenceli bir şey tatmadım ben hayatımda. Tamam köpek yavruları da çok eğlenceli ama oğlaklar bambaşka. Kaz, Ördek, Hindi, Tavuk, kedi-köpek her gün gördüğümüz olağan arkadaşlarımızdı. Hindilere 3-5 arkadaş koro halinde "Kabaramazsın kel Fatma annen güzel sen çirkin" derdik onlar da kabardıkça kabarıp üzerimize doğru gelirlerdi de biz de acaba patlıyacak mı bu en sonunda diye korkar söylemeyi bırakırdık