Öncelikle deneyimlerimi kısaca aktarıp daha sonra tavsiye bölümüne geçeceğim.
Yaklaşık 4 yıldır bisiklet kullanıyorum. 33 yasında birden bire heveslenip en yakın bisikletciden city bike denen sehir bisikleti aldım. Bianchi 713 model alüminyum kadro,maşadan kilit sistemli amortisörlü ( sarsıntıyı hafifletmek için geliştirilen bir sistem amortisör üzerindeki kolu cevirerek süspaynsiyonu devre dışı bırakabiliyorsunuz. Bu yokuş çıkarken gücün amortisörde emilmemesini sağlıyor ) 21 vites yaklaşık 16 kiloya yakın bir bisikletti. İlk 2 ay her fırsatta bindim ve her seferinde 20-30km pedal cevirirdim. Birgün dizimde müthiş bir ağrı oluştu. Tekrar eden günlerde bir tur sonrası bu ağrı giderek arttı ve bir gece uyurken dizim kilitlenmiş olarak müthiş acılarla uyandım. Büyük ihtimalle aşırı zorladım dizimi. Herhangi bir doktor tedavisi görmedim. Hatta doktora bile gidip dizimdeki problem nedir diye de göstermedim. Çünkü kuzenim profosyonel bir futbolcuydu ve bana ''spor doktoruna görünmen lazım, bir ortopedist MR çektirir ve sonra da ameliyat eder gerek yok buna '' diyerek bana bir elastik sporcu bandı yolladı. Bu bandı otururken yada boş zamanlarımdaherhangi bir yere bağlayarak bacaklarımı çalıştırdım ve güçlendirdim. Ertesi yıl sadece kendimi denemek için sadece 5km lik bir sürüşle geçirdim koca sezonu ve gözlemledim ki dizimdeki problem azda olsa kendini bana hissettiriyordu. Bant ile çalışmaya devam ettim. Bu arada tanıdıgım bisikletçiler ile yaptıgım kousmalarda pek cogu kadro boyunun hatalı olabilecegini bununda dizimde problemlere yol acabilecegini söylemişlerdi. Kadro boyu, bisikletteki ağırlık vs etmenleri dikkate alarak kendime yeni bir bisiklet almaya karar verdim. ağırlığı 9kg olan GİANT ESCAPE RX3 model düz maşa 27 vites bir sehir-tur bisikleti aldım. Bu bisikletle yaklaşık 100 km yaptım ve dizimde o eski ağrılardan eser kalmadıgını farkettim.
Gelelim tavsi kısmına
Bisiklet almadan önce kesinlikle en az iki farklı magazaya gidin,oradaki görevli en az iki hatta 3-4 elemanla konusun ve kendinize uygun boyda bir kadro seçin. İçinize sinmeyen davranışlar görürseniz oradan değil bir başka Bisiklettiden bisikletinizi alın. Bisikletinizi kesinlikle işi bisiklet satmak olan yeşil bisiklet,aktif pedal, aslı bisiklet, kadans bisiklet gibi kurumlardan alın. Mümkünse Decahtlon son tercihiniz olsun. 100 tl fazla verin bahsettiğim yerlerden alın. Decahtlon elemanları basit bir eğitimden geçerler ve ezber konusurlar. Zaten pek çoğu bisikletten anlamazlar. Ama diğer yerlerde çalısanlar zaten bisikleti bir kültür olarak gördükleri için sizi kazıklamazlar.
Benim tavsiyem eski usul V-fren ve düz maşa ( amortisörsüz ) bisiklet alın. Mümkünse en az 21 vites alın ki yokuşlarda dişli sistemi size yardım etsin. Yeni model Disk frenler ve Amortisörler aşırı ağırlık yapıyorlar ve bunlar yokuş çıkarken adamı canından bezdriyorlar.
İnanmayın : Yok efendim disk fren daha çabuk durmanızı sağlıyor, Amortisörlü de çok konforlu oluyor gibi laflara gülün geçin. Amortisörlü bisikletler sehirler arası turlara çıkanlar için ideal. Günlük sürüşlerde hiç gerek yok bence. Şuan ki bisikletimde amortisör yok ve v-fren varki tam bir hız canavarı. Yokuş aşağı inerken tabiri caizse 27.nci vitese atıyorum ( 3X9 ) ve 70 km yi görüyorum. Durmak istedigimde cok kısa bir süre de beni durduruyorlar. ELbette disk fren daha cabuk durduruyor ama hem ağır hem pahalı hemde devamlı bakım istiyor.
Bisikleti alırken aynı kadroyu göreceksiniz ama 2-3 farklı fiyat göreceksiniz. Bunun nedeni daha güzel renklere boyanmış olması değil üzerinde kullanılan kamponet denen zincir, arka aktarıcı, ön aktarıcı, fren markası vslerin modellerine göre ucuz ve pahalı olmalarıdır.
Örneğin benim bisikletim Giant escape rx3 ve bugünki güncel fiyatı 2400 tl.
Aynı kadro üzerine kurulu olan Giant Escape ise sanırım 3000 tl... Bende var shimano altus onda var shimano ultegra.
Farkları ne bunların? Genel olarak kullanım ömrü.
Ama şu var, bende birgün parayı verip kamponetlerin seviyesini yükseltirsem benim bisikletimde aynı kıvama gelecek.
Kısa mesafe binişler için tavsiyem katlanır bisikletlerden yana tercih kullanmanız. Ama yok ben tura çıkacam derseniz kesinlikle City-Bike denen sehir-tur bisikleti almanız. MTB yani dağ bisikletleri adından da anlaşılacağı gibi amacı belli aletler. Bİr de yol-yarış bisikletleri varki aman diyim İstanbulda çok kullanan var bunları ama ben güvenlik açısından tavsiye etmiyorum. Malum memleketin yolları ve trafik canavarları meshur.
Bisiklet aldıktan sonra alacagınız ilk sey yeni bir sele, yeni bir gidon, yeni bir zincir vs olmasın. Önce kaskınızı alın. Kask ve bisiklet gözlüğü ( sakın cam gözlük takmayın ) önceliğiniz olsun. Mutlaka güçlü bir ön-arka aydınlatma sisteminiz olsun. Bisiklete eşya tasırım, yük taşırım gibi maksadınız varsa bence iyi bir sırt çantası alın. Suluğunuz, içeceğiniz, yiyeceginiz, tamir ve sağlık kitleriniz sırt cantanızda dursun, bisiklete ekstra ağırlık bindirmeyin, ağırlık sırtınıza binsin.
Bisiklet üzerinde ekipman değişikliği yapacağınız zamanda alacağınız ilk sey iyi bir lastik olsun. İyi lastik patlamaya karşı dirençli, yol tutuşu mükemmel ve en önemlisi de olabildigince hafif olsun.
Bisiklet sürerken yanınıza alacagınız bir diğer önemli şeyde aynasız fotograf makinanız olsun. Olympus olur, panasonic olur, fuji olur. Ne olursa olur yani
Şİmdi güvenle bisiklet alış verişinizi yapabilirsiniz