m43 Türkiye

Merhaba arkadaşlar;

Yarın (22 Eylül) Fotomaraton İstanbul başlıyor. Ben de gözlemci ve konuşmacı olarak etkinlikte bulunacağım.

Etkinlikle ilgili bilgiyi internet sitesinden alabilirsiniz: https://www.photomaraton.com

Aynı zamanda 23 Eylül Pazar günü, photomaraton etkinliği kapsamında; İstabbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi (Taşkışla Kampüsü/Taksim) Nezih Eldem Konferans Salonunda bir takım sunum ve söyleşiler olacak. Liste aşağıdadır:

23 Eylül 2018 Pazar programı

1-Saat 14:00
Seyahat fotoğrafçılığı - Erhan MEÇO

2-Saat 15:00
Önemsediklerim - Arel Kalender

3-Saat 16.00
Belgesel Fotoğraf - Coşkun ARAL

4-Saat 17.00
Kucaklaşma - Sadık ÜÇOK

5- Saat 18.00
FOTOĞRAF’IN HUKUKSAL SORUNLARI
Açık oturum
Moderatör
Ali DAĞLAR
Katılımcılar
1-Av. Erhan MEÇO
2-Av.İbrahim EKDİAL
3-Av.Muhip Seyda IŞIKTAÇ
4-Av.Burhan GÜN



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Harika bir etkinlik.

İstanbul da olanlar yaşadı.

Şimdiden başarılar Erhan Bey.

erhanmeco yazdı:...

Güzel bir etkinlik... Bilgilendirme için teşekkür ederim.

Merhabalar,
sonuçlarla ilgili bir eleştiride bulunmak istiyorum.
Şu an foruma fotoğraf eklemeyi bulamadığın için ekleyemedim, "İnançlar" teması için birinci seçilen fotoğraf istiklal caddesindeki kilisede çekilen mum fotoğrafı idi.

Şu adreste görülebilir: https://www.photomaraton.com/tfsf-2018- ... bildirgesi

Bu fotoğraftan ben de çektim ama yarışmaya vermedim. Çünkü bir çok yarışmacı çekti, bana göre sıradan bir fotoğraf. İnançlar teması verildiği zaman bir çok insanın da aklına böyle bir fotoğraf çekmek gelmiş olabilir. En azından kilisede bir fotoğraf çekmek gelmiştir.

Ben ise şöyle düşündüm. Eğer bu maraton ilk defa ülkemizde ve farklı kültürlerin, medeniyetlerin, inançların, özellikle de ortodokslar ve müslümanların ortak şehri İstanbul'da yapılıyorsa, öyle bir fotoğraf çekmeliyim ki o karede bunlara ait simgeler bir arada bulunmalı.

Bu nedenle tünelden Taksim meydanına koşturarak (çünkü zamanla yarışıyorsunuz) güneşin batışını yakalayarak, bir terastan taksim'deki ortodoks kilisesini, arka planda Süleymaniye camiini, Galata Kulesi'ni ve ön planda ise Taksim Anıtını fotoğraflamak istedim. Bir otelin en üst katına çıktım ve tam da istediğim gibi bu fotoğrafı çektim. (fakat hava çok iyi değildi).

@mfaslan instagram hesabımdan görülebilir: https://www.instagram.com/p/BoD4cXoBCTd ... by=mfaslan

Fotoğraf karesinde İstanbul'un meydanı var, meydanın simgesel anıtı var, İstanbul'un simgelerinden bir cami ve kilise var, İstanbul manzarası var..

Şimdi sormak istiyorum, istanbul'da çekildiği belli olmayan, bir kartpostaldan bile çekilebilecek, kilisedeki sıradan bir mum fotoğrafı mı, yoksa emek verilen ve bir anlam ifade eden diğer fotoğraf mı? Benim fotoğrafım birinci olmalıydı demiyorum, sadece birinci olacak fotoğrafın bir şeyler anlatan, emek harcandığı belli olan, kimsenin aklına gelmeyecek bir kare olmalıydı diyorum. Çünkü bu sıradan yarışma değildi, bir maratondu, bir İstanbul maratonuydu.

Selam ve saygılar.

merhaba, bende sizin linkten girip sonuçları gördüm ama yarısına yakını pek ödüllük gibime gelmedi.

@mfaslan fotoğrafınız çok güzelmiş, tebrikler.

Hayatımda hiç bir fotoğraf yarışmasına katılmadım. Jürilik yaptım ama katılmadım. Katılmayı da düşünmüyorum. Zaten jüilik yapmak bile yeterince acı verici bir tecrübe...
Katılmama nedenim de burada yapılan eleştirilerdir.
Hem argümanlarınızda çok haklısınız, hem de genel olarak bir o kadar haksızsınız.
Fotoğraf yarışmalarının sonucu neye göre eleştiriliyor?
Fotoğraf yarışması en iyi fotoğrafı seçmez ki, öyle bir iddiası yoktur...
Hem zaten kime göre iyi, neye göre iyi, ölçüsü var mı? O da yok...
Fotoğraf yarışması, jürinin en çok beğendiği fotoğrafı seçer. Jüri o fotoğrafı beğendiyse, diyecek bir şey yok.

Çok net bir örnek vereyim; benim en çok beğendiğim fotoğraflarım, sanatsal olarak en kıymetli bulduğum fotoğraflarım, sosyal medyada en az beğeni alanlar oluyor genelde. Şimdi bu duruma ben ne diyebilirim ki? Kalkıp takipçilerime; "Ne biçim fotoğrafları beğeniyorsunuz, siz de hiçbir şeyden anlamıyorsunuz..." demem ne kadar mantıklı.

Daha önce yazmıştım sanırım; Kazanmak istiyorsanız, ekstrem kadrajlardan, iddialı fotoğraflardan kaçının. Herkesin az çok beğeneceği, jenerik fotoğraflar kazanır her zaman yarışmaları. O temada kazanan fotoğraf da, tam öyle bir fotoğraf. Temiz, kolay anlaşılır, ritim gibi rahat okunur bir öğeye sahip, iyi pozlanmış başarılı bir fotoğraf. Çok mu süper? Hayır değil ama 10 kişilik jüriden 10'unun da az çok beğeneceği bir fotoğraf. Sizin fotoğrafınız da gayet güzel, ancak 1 kişi bile "kadraj çok karmaşık, ışıklı alanlar çok pozlanmış, anlaşılması güç" dese fotoğrafınız kaybeder. Daha çok emek harcamış olmanız, daha anlamlı olması, daha fazla sanatsal değeri olması vs.. kalabalık jürilerde bir önem arz etmez.

Uzun lafın kısası; Basit, kolay okunur, sanatsaldan ziyade estetik yanı ağır basan fotoğraf her zaman yarışmalarda avantajlıdır.

üstad teşekkür ederim cevabınız için. evet yazdıklarınızda haklısınız, özellikle son paragrafta yazdıklarınız üzerinden tekrar bakıldığında hak vermemek elde değil. tecrübeleriniz sonucu verdiğiniz öneriler çok değerli.

saygılar.

erhanmeco yazdı:...

E bizim toplumumuza göre zaten "sanat çok sıkıcıdır", dolayısı ile eğer sanatsal bir şey ile etkileşime giriyor ise büyük bir kitle, oradan gelecek tepki kabaca "Bu ne lan" olur. Öyle de oluyor.

Bir de fotoğrafın sanatlaşması da zaten bence çok zorlama gibi bir durum. Estetik var mı , e var fotoğrafçılıkta. Duguların yansıtılması, ifadesi var mı ? O da var... Zaten zamanı "an" olarak belgelemek, yakalamak, dondurmak olarak da dönemine ait ham veri de barındırabilir fotoğraf. Öyle ise neden sanatsal olmasın ?

Ayrıca toplumumuzun son yıllarda beğendiği sanat alanının en çok etkileşime girdiği dal olan sinemada mesela şu neydi yaa Rebecep İvmedükü vardı. Hele geçen bir film izledim egede köyde film çekecekmiş 2 genç mi ne arkadaş ben ömrümde en rezil kavgalarda duyduğum küfürleri seri biçimde olağan günlük muhabbette duydum. Tabi bunlar ne diyor "E günlük hayatta haklın kullandığı dil bu, toplumun içinden gelen bir doğal hal bu" E öyle, ben artık sokaklarda yürürken yanımdan geçen 2-3-4 lü arkadaş gruplarının muhabbetini 3-4 saniye duyuyorsam hep birilerinin biryerlerine koymalı-geçirmeli laflar duyuyorum.

Bir kesim de ekipmana vs. parayı dökmüş ise, hali-vakti yerind olduğundan pek tabi bu hobi ile çok da keyfen ilgileniyor ise hani çok şeyler hak ettiğini de düşünüyordur doğal olarak Onlar da ayrı bir dal... Bence foto yarışmalarının amacı da zaten markaların reklam yapması olabilir.

Ben online sitelerdeki birçok yarışmaya kaltıldım. Başarım yok, çünki her gün bir sitede kesin birinci olunuyordur günümüzde. O kadar siteden birinde birinci olmadıktan sonra 2,3'üncülüğü falan da başarı saymamak lazım bence