Özellikle Olympus, Panasonic gibi mütevazi hacimleri olan niş pazardaki işletmeler için damping ya da saldırgan kampanyalar dışında ucuz fiyat beklemek bence gerçekçi değil. Yüksek sabit giderlerini satacaklarını düşündükleri objektiflere yedirmeleri gerektiğine göre ve hacimlerinin de düşük olacağı düşünülürse gidişat böyle olacaktır. Örneğin Canon'un sattığı her elli 50mm f/1.2 karşılığında Olympus anca bir tane satabilir, belki satamazsa fiyatı indirir ama ondan sonra 17mm f/1.2 ya da 90mm f/2 için pek istekli olmaz.
Bir de unutulmaması gereken şey var ki, fiyatlar belirlenirken kullanılan kurlarla alım gücü arasındaki ilişki her ülkede aynı paralellikte değil. 2001- 2016 yılları arasında bir Türk foto severin alım gücü ne kadar artmıştır, Amerikan doları ne kadar artmıştır daha önemlisi Japon yeni ve Japonya'daki birim işçilik maliyeti ne olmuştur bakmak lazım. Alın size İşletme MAster'ı yapan bir master öğrencisine tez konusu. Canon'un yakın zamanda vitrine koyduğu 11-24 zoom (ki fiyatlara bir bakın isterseniz) için Canon'un üst düzey bir yöneticisi bile "çok iyi ama biraz pahalı, ben alamam" benzeri bir ifade kullanmıştı. O arkadaşın aylık bordrosunu Türkiye'deki ortalama "zarf içeriğiyle" karşılaştıralım, o objektifin Türkiye'de Japonya'da olduğundan daha da pahalı olduğunu düşünelim
sonra gelsin üzüntü ve muz kabukları
Bunu kırsa kırsa Çinli yeni üreticiler kırabilir ama onlar da para kazandıkça aynı döngüye girecektir. Çözüm yok mu? Var, ikinci el legacy lenslerde:)))
Ama biz yine de 2017 model Passat'ları, Qashqai'leri, Q7'leri ve bilimum Alman/Japon araba modellerini kaçırmayalım, arkadaşlar yılsonu ciro hedeflerini Türk tüketicisi sayesinde hep yakalayabilsinler...