Köylü müyüm, şehirli mi ?

"Düşünen adam" bölümünde "ADAM" cinsiyet belirtici tanım olarak kullanılmamıştır ! Öncelike bunu belirteyim. Bu bölümde her alanda, her konuda başlık açıp soru, düşünce, hayal, masal ne gelir ise paylaşabilirsiniz. Konu sınırlaması olmayan sınırsız bölüm diyelim... Tabi bu demek değildir ki toplum, ahlak, kişi hakları konusunda da fütursuzca konu açılabilsin :) Seviyeyi koruyalım, her şeyi konuşalım.

Moderatörler: biunlu, Esat Sanlav

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen ciddibiri » Pzt Haz 27, 2016 11:30 pm

Valla şehire gelip de şehirli mi olduk ? Bizim çocukluğumuzda "Yaz tatili" demek köyümüze gitmek demekti. Dedemizi, ninemizi görmekti. Amcalar, amcaoğulları, halalar, teyzeler, sülalenin en uzak kuzenleri ile tanışmak, oynamak demekti. Küme, pestil yemek, hakiki tereyağı, peynir, yumurta, zeytin ve bal ile kahvaltı yapmak demekti. Göç ve gurbet sebebi ile kendi doğup büyüdüğü yere "Turist" olmuş anne-babalarımızın, onların ana-babalarının hasreti ile köklerine bir ay olsun dönmek demekti. İlginçti, şehir bizi, sistem bizi büyük şehre göçe zorlar iken bize ne barınak ne de iş sunmuyordu. E sokaklarda yaşanıp aile mi kurulurdu ? Hem de üstelik 3 çocuk istenirken !!! Yaptık-yıktılar, yıkıntılarından tekrar diktik yine yıktılar !.. Onlar yıktıkça biz yıkılmadık daha dik durduk. Hiç sevmedik ki hem biz şehiri ?! Ne ise ki yine de o köylü ana-babalarımız yıkıntılardan dikilen evlerinin etrafına ağaçlar dikti, sebzeler ekti, tavuklar, keçiler, hindiler, ördekler, inekleri bile olan komşularımız vardı. Bizim gibi, coğrafi bölge "şehir" yaşam alanları ise "küçük köy kopyaları" olan komşularımız. Bahçemizdeki kuyuyu da 2 komşumuz gelip açmıştı. Düşünebiliyor musunuz ki Allah'ın yer altından verdiği suyu bir insan olarak hiç kimseye borçlanmayarak kullanabiliyordunuz. Oyuna geldiler "OY"un var dediler, "OY"na dediler, önce zorla sürdükleri yetmezmiş gibi, sonra defalarca yıktıkları evimizi bize büyük bir şey yapıyorlarmış gibi "2 OY" a veriverdiler ! Apartmanlar yoktu etrafımızda, AVM'ler falan hiiiç, hatta medeniyete uzaktık bile. Ne bir otobüs vardı 3 km. mesafeden yakından geçen ne de bir minibüs. Okula giderken kış vakti yağmur-kar, dere-tepe kayıp düşüp üstüm-başım çamur olup da kaç kere yarı yoldan eve döndüğümü bilirim. Bir de çeteleşen sokak köpeklerine iyi kulak kabartman gerekirdi. Okul bitti mi oynayacak yerimiz de çoktu. Evin önü-sağı-solu tarla gibi boştu. Mahallenin çocukları ile mendil kapmaca, kurtarmaç, saklambaç, misket, çivi, ip atlama hatta seksek bile oynardık ! Kendimizi "O kız" ve "Ben erkeğim" diye ayırmazdık. Biz çocuktuk ve oynayarak mutlu olmak, etrafımızdakileri de mutlu görmek istiyorduk. Mahallemizin en iyi futbolcularından birisi de kızdı zaten. Hatta O'nun erkek kardeşi daha zayıf bir oyuncu olduğundan yedekte beklerdi !.. Bitlenmiştik de bitlerimizi bile paylaşmıştık :) Nice yaz koşturup oynamaktan yorulunca bahçemizdeki tulumbanın buz gibi suyunda serinlemiştik. Anamıza ekmek arası salça sürdürür veya yemek harcı koydurur, bahçeden de bir HIYAR yada domates kopartıp oyuna kaldığımız yerden devam ederdik. Sucuk, salam, sosis ne idi bilmezdik sonradan öğrendik. Uzak komşuların meyva ağaçlarına dalardık ! Gazoz kapakları ile kaldırımlara tebeşir ile yılan çizer "YILAN" oynardık. Kapakları dizer avuç içi kadar bir mermer taş ile onlaru vurarak kazanma oyunu oynardık. Mahallenin ortasındaki koca ağacı ev gibi bilirdik. Yaz akşamları marketten değil, kuruyemişçiden çekirdeklerimizi alıp ağaca çıkar ateşböceklerinin ışıltıları, ağustos böceklerinin şarkıları eşliğinde sohbet ederek, paylaşarak çıtlata çıtlata yerdik. Komşunun hindilerine "Kabaramazsın kel Fatma annen güzel sen çirkin" deyip kızdırıp kabartırdık :p Oğlakların o zıpırlıklarına katılır onlarla tepişirdik, "Gıt gıt gıdaak" ı duyunca "Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak yumurtam sıcak, inanmazsan gel de bak" diyerek kümese gider folluktan sıcacık yumurtaları toplardık. Hangi şehir, nerede şehir ?! Köpeğimiz kedimizi tanırdı, onlar bile birbiri ile oynardı, kedimiz tavuklarımızı-civcivlerini tanırdı onlarla hiç uğraşmazdı !.. Bir tek siyah bir horozum vardı, O hiç küçük kardeşimle anlaşamazdı bahçede kovalar dört döndürürdü. Mecbur yakalar kapatırdım :)

Sonra ne oldu ise, yıllar sonra yine "OY"una geldiler, "OY"un var dediler, "OY"unu ver dediler, 1 kat daha yapar olduk. Betona, çimentoya, harca bulanarak topraktan yükseldik, uzaklaştık !.. Yükseldikçe sanki kaçıyormuşuz gibi kaçınılmaz sondan ! Belki de "köylülükten" !.. Betonumuz çoğaldıkça çevremiz kurudu. Gün-gün, ay-ay, yıl-yıl kurudu, kurudu, kuruduk... Oyun oynadığımız yerlere de betonlar dikildi, ekemez olduk, marketler geldi ayağımızın dibine, gitmesi kolay-alması kolay hatta öyle ki pişirmesi bile kolay şeyler icat oldu. Biz şehirli olmayı hiç istedik mi acaba ? 1 "OY"unda birer "OY"unla bir de baktık ki asla yüzünü görmediğimiz birilerinin işçileri olmuştuk. Hatta anne-babalarımız bizi iyi birer işçi olalım diye okutur, nasihatler eder olmuşlardı !!! Köyde özgürlükten şehirde köleliğe gıdım gıdım verip kepçe kepçe alaran en nihayetinde ana-babalarımızın ve evlatlarının "CANLARINI" alarak bizi BETONLU - ŞEHİRLİ yaptılar. Şimdilerde 3'üncü nesili yaşayan köylü insanımızın şehirli torunları artık tamamen birer köle olmuş durumdalar. KÖYLÜ'nün, KÖY'ümün nesini sevmiyim, nesini hor göreyim ?
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

Kullanıcı avatarı
iskampavya
Müdavim Üye
Mesajlar: 273
Kayıt: Pzr Nis 12, 2015 11:23 am

Re: Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen iskampavya » Pzt Haz 27, 2016 11:54 pm

Hay ağzına sağlık çocukluğuma gittim ama üzgün geri geldim...

Kullanıcı avatarı
ciddibiri
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 9050
Kayıt: Pzt Nis 06, 2015 6:57 pm
İletişim:

Re: Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen ciddibiri » Sal Haz 28, 2016 1:02 am

iskampavya yazdı:Hay ağzına sağlık çocukluğuma gittim ama üzgün geri geldim...

Teşekkür ederim.
Face'de birisi köy fotoları paylaşmış ve "Köy hayatı böyle işte..Siz böyle resimleri asla beğenmez ve de paylaşmazsınız..." diye de başlık atmış. Buradan ilham geldi ve yazdım bunu.

Evet, anılarda kalması mesele değil de o kadar geri dönüşü olmayacak şekilde çevrenin bozulmuş olması kötü ediyor insanı.
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/ciddiyibiri/ - flickr adresimiz - https://www.flickr.com/groups/m43turkiye/ - flickr kullanımına dair faydalı bilgiler - viewtopic.php?f=10&t=32 - Kişisel flickr : https://flickrock.com/ciddi - B L O G U M http://fotoptik.blogspot.com
-
Ekipmanlarım : E-P5 , OM-D E-M10 - 14-42mm. R II, 14-150 II, 25mm. F1.8, 60mm. F2.8 makro (Vivitar 75-205mm. tele, Olympus OM 50mm. F1.8, Carl Zeiss Jena 135mm. F3.5, Helios 44M-6 58mm. F2.0)
-
Tamrac Velocity 5766 çanta , Transcend TS RDF8K USB3.0 kart okuyucu, Sandisk SDHC UHS-I 45mb/s kart , Manfrotto PIXI mini tripod

Kullanıcı avatarı
iskampavya
Müdavim Üye
Mesajlar: 273
Kayıt: Pzr Nis 12, 2015 11:23 am

Re: Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen iskampavya » Sal Haz 28, 2016 1:31 am

ciddibiri yazdı:
Evet, anılarda kalması mesele değil de o kadar geri dönüşü olmayacak şekilde çevrenin bozulmuş olması kötü ediyor insanı.


insan bozuldu.. herşey bozuldu..

sgtab1
Sağlam Üye
Mesajlar: 838
Kayıt: Prş May 14, 2015 7:09 pm

Re: Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen sgtab1 » Sal Haz 28, 2016 7:09 am

Nesilden nesile deger yargilarinin erezyona ugramasi . Hani hep alay edilir ya koyden yarin mi geldin derler.
Ama tabii devletin hatalari da var. Sehire yapilan yatirimlar koylere yapilmadi. Hala da yapilmiyor.
Kadin dogum yapacak ebe yok, doktor yok, saglik memuru yok, cocuk okula gidecek okul yok , elektrik yok.
TV lerde boy boy gosterilen Brazilya dizisi vari konular hep ozendirdi insanlari. Ahmet gitti Mehmet de is buldu
koyden sehire giden 4 kisilik 5 kisilik aileler seklinde gittiler.
Ama Turk halki bir turlu emparyalist partilerin sermayedere hizmet ettigini asla demokratik bir gelir
dagilimini yapmayacagini ogrenemedi.Dun dundur bugun bugundur u hep zeki politikaci soylemi olarak gordu
Bu gunlere gelmemizin sebeplerini tramvay raylarinin sokuldugu, devrim arabasinin hurdaya ayrildigi, ucak fabrikalarinin
kapandigi, sumerbankin peskes cekildigi sebeplere donmek lazim. Hep sen bunu yaptin, ben bunu yaptin kavgasi

Koylu yurdun efendisidir. cumlesinin anlamini bile bilemedik.

Koyden gelenler saf ve temiz duygukar ile bir cesmeye OY verdi. Hala da OY verip oglu ile biten insaat firmalarina hem
dogayi hem umutlari teslim ettiler.
Olympus OM-D E-M5, Olympus M.Zuiko Digital ED 12-50mm f/3.5-6.3 EZ Lens.


Gecmiste yaptiklarimi geriye donup degisteremem, ama su anda ileriye yonelik her seyi hedefleyebilirim.

Kullanıcı avatarı
dgncsk
Sağlam Üye
Mesajlar: 747
Kayıt: Cum May 15, 2015 10:08 am
Konum: Ankara
İletişim:

Re: Köylü müyüm, şehirli mi ?

Mesajgönderen dgncsk » Sal Eki 18, 2016 11:26 am

ben şehirde doğdum. köyde kimsem yok. hiç olmadı. evli evine köylü köyüne demek isterdim ancak malesef ekmek artık büyük şehirlerde. sonra da gidip samanı ithal edersin böyle işte.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir."


“Düşünen insan” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir

cron