Neden Türkiye'den gidiyorlar ? Başlıklı bir yazı...

[ciddibiri]

Sanırım son 2-3 senedir epeyce buna benzer yazı-haber gördük. Bu da bir başkası...

https://goo.gl/dN1snD

Memleketi Zuvriye'li ve bağzılarına bırakıp gidiyoruz. Onlar da acayip seviniyordur eminim.

Mehmetçik için "O insanların görevi hayatını vermek. Onun için maaş alıyor. Ekstra bana bir iyilik yapmıyor" ifadelerinde bulunan şeye bir uzman çavuşumuzun gayet medeni, düzgün ve bir o kadar da düşündüren yanıtı.

Siz Maaşlarımızı Veren Halkımız; Bugün Nasıl Ölelim İstersiniz ?
Bombalı Araçla mı ?
Pusuya Düşerek mi ?
Yoksa Mayına mı Basalım İsterseniz ?
Soğuktan mı Ölelim ?
Ya da Eşimiz Aş Erdiği İçin Gecenin Bir Yarısı Markette, Manavda Kafamıza Kurşun mu Yiyelim ?
Size Hangisi Uyar ? 
Bir Senelik Evli mi Ölelim Yoksa Doğmamış Çocuğumuzun Hasretiyle Beklerken mi ? 
ATM'den(Ölmek İçin) Çektiğimiz Paranın Hakkını Vererek mi ?
Yoksa Eşimizle Çarşı-Pazardayken Arkamızdan Vurularak mı Ölelim ?
Bir Çoğumuz Nişanlı, Evlilik Hayaliyle mi Ölelim ?
O Şanlı Türk Bayrağımız Toprak Eve mi Asılsın Yoksa Tek Göz Eve mi ?
Bugün Hangi Şekilde İstersiniz ?
Maaşımızın Hakkını Nasıl Ödeyelim İstersiniz ?
Kaynak: Uzman çavuştan duygulandıran mektup: Bugün nasıl ölelim istersiniz ?

[Ubeyd]

Bu toprakların taa ilk insanlardan beri kaderidir savaşmak zorunda olmaları, bu coğrafyaya hakim olmayan hiçbir güç dünyada söz sahibi olamamış, bu coğrafyaya hakim olanlar ise dünyaya hükmetmişler...

Bu toprakları bırakıp bu toprakları kana bulayanlarin topraklarına göç etmek ne derece mantıklı ki? Fransa'da da patlıyor bombalar, başka yerlerde de... İş için, eğitim için yurtdışına herkes gider, ama bu millete saldırı oluyor diye burayı terketmek benim kanıma dokunur... Kendini bu milletten hissetmeme yahut kendini bu miletin üstünde görme gibi bir şeydir

Dünyada nerede müslümanlar zulme uğrasa gideceği yer bizim ülkemiz... Hiçbirisi Mısır'a Arabistan'a İran'a gitmiyor, bizim ise gidecek başka bir yerimiz yok ne yazık ki

Kendi evinizi düşünün, komşudan gelen yüksek müzik sesine bile rahatsız oluyoruz değil mi? Peki Türkiye'nin terör saldırıları kalkıp Sri Lanka'dan gelmiyor değil mi? Ya mudahele edeceksiniz daha fazla kayıp vermemek için daha büyük zarara uğramamak için, yahut da bu toprakları bırakıp bize Norveç taraflarında yer verin orada kendi halimizde size sesimizi çıkarmadan yaşayalım diyeceksiniz...

Mesele siyasi parti vs meselesi değil, bizim ne işimiz var Suriyede Irakta diyenler acaba Amerikanin İlgilterenin buralarda ne işi var diye de diyor mu?

[ciddibiri]

Bu toprakların taa ilk insanlardan beri kaderidir savaşmak zorunda olmaları, bu coğrafyaya hakim olmayan hiçbir güç dünyada söz sahibi olamamış, bu coğrafyaya hakim olanlar ise dünyaya hükmetmişler...

Bu toprakları bırakıp bu toprakları kana bulayanlarin topraklarına göç etmek ne derece mantıklı ki? Fransa'da da patlıyor bombalar, başka yerlerde de... İş için, eğitim için yurtdışına herkes gider, ama bu millete saldırı oluyor diye burayı terketmek benim kanıma dokunur... Kendini bu milletten hissetmeme yahut kendini bu miletin üstünde görme gibi bir şeydir

Dünyada nerede müslümanlar zulme uğrasa gideceği yer bizim ülkemiz... Hiçbirisi Mısır'a Arabistan'a İran'a gitmiyor, bizim ise gidecek başka bir yerimiz yok ne yazık ki

Kendi evinizi düşünün, komşudan gelen yüksek müzik sesine bile rahatsız oluyoruz değil mi? Peki Türkiye'nin terör saldırıları kalkıp Sri Lanka'dan gelmiyor değil mi? Ya mudahele edeceksiniz daha fazla kayıp vermemek için daha büyük zarara uğramamak için, yahut da bu toprakları bırakıp bize Norveç taraflarında yer verin orada kendi halimizde size sesimizi çıkarmadan yaşayalım diyeceksiniz...

Mesele siyasi parti vs meselesi değil, bizim ne işimiz var Suriyede Irakta diyenler acaba Amerikanin İlgilterenin buralarda ne işi var diye de diyor mu?

Tabi, hakısınız. Şöyle de diyelim madem sordunuz İngilderesi, Hamerikası vs. ne işi var ise Irak'ta Suriye'de bizim de aynı işimiz var ! Olamaz mı yani ? Zaten bildiğim kadarı ile Musul-Kerkük Türkiye'nin her zaman ve belki de ilelebet hedefleri olacaktır. Bunun üzerine şimdi bir de sizin de belirttiğiniz gibi İslam aleminin liderliğine oynadığımız gerçeğini ekler isek... Ben hiçbir "siyasi" akımın %100 temiz niyetler ile hareket edeceğini ve hatta bu derecede silahlı-ölümlü hareket edeceğine inanmam. Bunu da sakın ha kendi memlektim, insanım vs. için söylüyorum diye anlamayınız. Dünya tarihinde (çok da iyi bildiğimi iddia edemem) gördüğüm vakalara dayanarak diyorum. Zaten en basitinden 3 kişilik bir aile içinde dahi "şiddet" in hiçbir fayda getirmeyeceğini ve aksine çok daha büyük zararla sonuçlanacağını herhalde bilmeyenimiz yoktur. Bu olaylar da bunun çok daha büyük kitlesel ve kanlı-ölümlü hali. Kaldı ki bu güçlerin el attığı bir bölgede bizim rolümüz görünüyor. Etkimiz ancak ne zaman ki bu güçler kendi ülkelerindeki iç siyasetlerinde büyük farklılıklar yaşar da ellerini buralardan çeker ise o zaman olabilir diye düşünüyorum. Bir yandan da ortada yakılan bu kocamaaan ateşin bir aldatma, şaşırtma, dikkatleri oraya çekme taktiği olabileceğini de düşünüyorum. Ne de olsa Dünya'nın silah üretip-satışı ile büyük gelirler elde eden ülkeleri için bölgede yakılan bu ateş aslında ticari bakımdan kariyerin zirve yaptığı bir iş atılmı !.. Ateşin olmadığı ve aydınlamadığı, karanlıkta kalan alanlarda neler oluyor ona bakan ve görebilen var mı acaba ?

Buralardan kaçanların TR'ye sığınma olayı da o kadar toz pembe bir vaka değil diye biliyorum. Hatta çoğu Avrupa ülkelerine gitmek istemesine rağmen AB tarafından engellenmedi mi ? TR'ye alenen "Parası ne ise verelim bu ....'rı bizden uzak tutun" dercesine !.. TR'de olmak, kalmak, yaşamak isteyenler de elbette vardır ama hangi sebep ve niyetlerle acaba ? Ben bunda şöyle bir gerekçenin olabileceğini "TAHMİN" ediyorum. Ne de olsa müslüman ülke, dolayısı ile sadece bu dinden olmak ile bu TR'de herhangi bir başka dinin yaşandığı ülkelerden sosyal ortam olarak kendinizi rahat ve "avantajlı"(özellikle kullanıyorum bunu) bulabilirsiniz. Hatta kanıtları da var. Dönemin başbakanı TV'lerde gülücükleri eşliğinde "Evet, Suriyelileri sınavsız üniversitelere alıyoruz" demişti. Ayrıca tam olarak kaç paradır bilmem ama öğrencilere 200 us$ mı ne yardım da edildiği yazıldı çizildi. Şimdi, okumuyor diye o 200 $ aylık yardımı alamayan, çiftçi olduğu için son yıllarda uygulanan tarım politikaları ile iyice fakirleştirilen Türk vatandaşı bir ailenin evladı gitmiş Suriye'de Irak'ta can veriyor. Burada Suriye'liler de 200 us$ aylık alıp en ama en kötü durumda "yaşıyor" - "ölmüyor" . Değil mi ?

[ciddibiri]

Tabi bilemediğim şeyler vardır, olabilir. Şöyle de düşünenler olabilir. "E bugüne gelebilmek için de işte dedelerimiz-ninelerimiz az mı savaştılar, az mı can verildi ?" "Onlar ne için yaptılar ise bu fedakarlığı gelecek nesiller için de bugün böyle fedakarlıklar gerekebilir" !

Sonra herhangi bir ortadoğu ülkesine bu silah ve petrol tüccarı ülkeler girerlerken ortaya koydukları bahane-yalanlarına karşı kimse bir şey diyebildi mi ? Yoksa tam aksine destekler gibi "Oralardaki vatandaşların demokrasiye ihtiyaçları var tabi" gibi şeyler mi dendi ? Yani demek istediğim en başından beri bu iş sakat. Çorap söküğü gibi geleceğini ya görmedi kimse yada gördü ama göstermedi. Benim gördüğüm o ki Ortadoğu insan hayatının hiçbir önemi olmadığı bir bölge olmuş durumda. Üstelik bu halin sebebi bu silah ve petrol tüccarları da değiller sadece. Çünki artık birbirini islam adına katledenlerin gördüğü tek şey "ölürsem şehit, öldürürsem kafir" olmuş durumda. Hiçbir "insan" ın "Ya yaşatırsam !" diye düşündüğünü görüyor musunuz ? Basında sürekli bozuk plak gibi "İşte oraya tarruz edeceksiniz amma dikkatli olun sivil zaiyat olmaması için azami çaba gösterin" , e ötekilerin ise zaten hedefi sivil zaiyat vermek !.. Hele bir de trajikomedi yanı var ki, basından takip edilince insan sanıyor ki yönetenler ve komutanlar harita üzerinde planlı yapıyor, tıkır tıkır öyle işliyor. Orada savaşan, yanındaki arkadaşı yaralanan veya şahit olan (karşı güçler için dahi benzeri düşünülebilir ki onlar da öyle inanıyor) "insan" bir insanın yaşayabileceği en büyük travmayı yaşar. Bilmem hiç gördünüz mü ? Bir eğitimde ölü(ceset) kitabı gösterilir ! 100 küsür değişik sebeplerle ölmüş insan. İşte yanarak, boğularak, doğal yada planlı şekillerde. Bu kitaba bakarken kusanlar, ağlayanlar, şoka girenler, kaçanlar olur. Gerçek bir savaşta ise hiçbir hazırlığınız, beklentiniz yokken bir anda bunun canlı şahidi oluverirsiniz. Üstelik o kitaba bakarken olduğu gibi ne 1 saniye düşünecek vaktiniz vardır ve ne de o an için oradan çıkabilme imkanınız. Böyle derin travma yaşadığınız halde siz gayet normal bir insan gibi oralarda gelecek günlerini bu insanların yaşayabileceğini düşünebiliyor musunuz ?! Bu durumu da sırf kendimizden tarafa düşünerek söylemedim. Savaşlar yakınından dahi geçmeyenleri bile derinden yaralar. Ölmeyenlerin dahi ruhlarını deşer. Demek istediğim şu ki, bu coğrafyanın sakinleşmesi, dinmesi falan öyle 1-2 nesil sonra olabilecek iş değil. Üstelik ha bire çomak sokacak , o çomağı da memnuniyetle alıp müslüman din kardeşine saplayacak insanlar bu kadar çok iken.

[ciddibiri]

Ne ise, biraz da havayı güneşlendireyim...
Bilmem gördünüz, okudunuz mu ? İsmen anımsamıyorum ama birisi bu göçmen olayı hakkında "E zaten küresel ısınma sebebi ile er-geç bu yaşanacaktı" gibi bir şey söylemişti. Ben tee ortaokul sıralarında gördüğüm derlerden anımsıyorum, bizim bir "erozyonla mücadele" politikamız vardı. O zamanlar "Türkiye çöl olmasın" diyerek anlatılırdı. Sonra, sanırım 15 yıl kadar evvel bu Tema Vakfı'nın böyle kapmanyaları başlamıştı. Bu arada orada-burada kuruyan, suyu çekilen göllerimize dair haberleri de gördünüz belki. Velhasıl gidişat belki 1 nesil sonra şu söylenen haklı gerekçeye gayet de uygun olarak biz de buralardan göçmek zorunda kalabiliriz ! Şaka gibi ama işte değil. 1 nesili 60-70 yıl desek hani çok da imkansız gibi durmuyor. Hadi olsun 70-70 = 140 sene , nesil sonra.

Bir de şu aklıma geldi... Ah keşke ismini anımsayabilseydim de verseydim şimdi. 4-5 sene evvel mi ne bir belgesel izlemiştim. Hristiyan bir cemaat mi nedir ise bilemiycem o kadarını, hazırlamış belgeseli. Onu da sonunda idrak ettim Belgeselin bir yerinde Muammer Kaddafi'nin bir büyük mekanda konuşmasından alıntı var. Diyor ki Kaddafi "İslam Avrupa'yı hiç savaşmadan ve kan dökmeden feth edecektir" Bu hristiyan amcalar da çok korkmuşlar ki bir sürü araştırma yapıp belge(sel ya)leri ile ortaya koymuşlar. İşte AB ülkelerinde bu göçmenler hali ile kayıt ediliyor, takip ediliyor. Geldiklerinden bu yana kaç yılda ne kadar ürediler, işte popülasyon ne kadar büyüdü vs. Buna karşın da kendi din kardeşlerinde üreme ve popülasyona bakmışlar. Onların hesaplarına göre işte şimdi tam anımsamıyorum 4 nesil sonra bazı AB ülkelerinde müslümanlar çoğunluk olup hristiyanlar azınlık olacak diye hesap etmişler Belgeselin sonunda da hristiyanlara çağrı yapılıyordu "üreyin" diye Türkçe izlemiştim bunu.

[karadagyan]

Amerikanin ingilizin irakta suriyede olmasi bizim de orada olmamizi dogru kılmaz. Bir baskasının yanlışı bizim dogru oldugumuzu da göstermez... El kadar milyonlarca cocuk ve sivil bu savaslarda ölurken teroru bahane etmek cahilliktir...terorun katnagi abd'dir. Gidin kübaya, vietnama, afganistana sorun kimdir terorist diye size soylesinler....irak ve suriyede abd varsa sen kaparsin sinirini yardima ihtiyaci olanlara dürüstce kapini acarsin savasta 1 kursun atmadan 1 askerin ölmeden pacayi kurtarirsin. İslam dunyasina önderlikmis, suriyede egemenlikmiş vs.. Savas cocuk oyuncagi mi ? Askere bile giderken tırsan bizler baskasini nasil savasa yollama curetini gosteririz...unutmayin ki en kötü barış savaştan iyidir...

LG-H525 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[ciddibiri]

Hocam askere giderken tırsan elbette olabilir ama ben tırsmak ile %1000 zıt duygularla gidenler çok gördüm, gelenler de çok gördüm askerliğimi yaparken. Ben gönüllü komando olmak istedim mesela !.. O a ayrı bir macera idi Şimdi anlatmıyim de, hayatımda kapısına uğramamışım yaş 20. Sıra var, dışarıda da yağmur. Askerlerden biri koşarak geldi beni tutup, "Çabuk gel komutanım seni çağırıyor". Ben de hiiiç böyle uyanık, fırlama falan bir tip değilimdir. Ne ise çıktık şube komutanının odasına. Meğer ne imiş ? Adam bana acımış "Oğlum yağmurun altında niye bekliyorsun ?". Ben dalmışım gitmişim, niye öyle beklediğimden bir haberim, ne diyim bilemedim. Bana nerelisin vs. sorular sorup açmaya çalıştı biraz, e açıldım. Sonra içimdeki gazı da oraya bi boşalttım Dedim "Komutanım ben komando olmaya geldim, Doğu'ya gitmek istiyorum" ! Komutan da "Helal olsun evladım" falan dedi. söyledi benim işlemi direk yaptılar. Eve vardım bizimkilere anlattım ki kıyamet koptu, annem tabi "Oğlum sen salak mısın, ölmek mi istiyorsun". Ne ise annem babama yalvar yakar işte hani bir tanıdık vs. bulup şube komutanı ile bir konuş, kadın ağlamaya başladı !.. Ne ise 1 hafta sonra falan babam dedi ki, oğlum yarın Şube'ye git, beni bilmem kim .... yolladı de, şube komutanı seni bekliyor. Gittim, ben yine orada "Komutanım anadır, babadır haklı olarak tabi korkuyorlar ama ben komando olarak doğuya gitmezsem bir daha askerlik mi yapabileceğim ki" dedim ! İşte derken sülüsümü bi aldım Manisa Kırkağaç J.Komando ! Annem gidene kadar 2 göz 2 çeşme, peder de kayıplara karıştı. Teslim olmaya gideceğim günden evveli akşam otobüse giderken babam geldi. Helalleşiyoruz, baktım koptu bizimkiler. Babam da sözde benimle gelecekti "Dedim böyle gelirsen bana faydadan çok zararın olur. Ben bu halinizi mi anımsıyacağım ? Gelmeyin, ben giderim dedim. Kızarak değil, yalan değil beni de ağlattılar tabi. Bir çanta ile atladım gittim. 3 ay biterken bilirsiniz sanırım kimilerini komando olamaz diye "çürüğe" ayırırlar. İşte bir Türk delikanlısının bir nevi yaşarken ölümüne tanık olmuş gibidir o anlara şahit olmak. Ben anama-babama ne diyeceğim, ben köyüme ne derim diye yalvararak ağlayanlar vs. Sonra-sonra bambaşka hikayeler. Uzattım bile, yeter sanırım. Kusuruma bakmayın.

[ciddibiri]

phpBB [video]

Böyle, benzer çok örnek var da, bu da son gördüklerimden birisi.