dgncsk yazdı:Bence baska vatandaslıgı olup orada yasayan
kisi yasamadıgı yer ıcın fikir beyan etmemeli...
Ou ! Bu biraz şey olmadı mı ama ? Hani böyle dışlar gibi falan ? Fikirler özgürdür hem. Bir de üstelik kişiler doğup büyüdüğü yer ile sonra gördüğü bir yer hakkında kendi gördükleri çerçevesinde yaşanmış tecrübelerini paylaşıyor ise... Fikir midir bunlar, gerçekler midir ? Tabi herkesin her dediğini de "gerçek" diye kabul edemeyiz. İlla ki insan böyle konularda yaşam tarzına göre farklı bir açıdan bakıyordur.
Benim de birkaç kıyaslamam olabilir bu konuda. Orada da diyen demiş, bu sırada bekleme konusu gerçekten de öyle. Yine trafikte eğer bir araç korna çalsın herkes bir dönüp bakar acaba ne büyük bir vaka oldu ki kornayı çaldı artık vatandaş gibisinden. Bisikletler trafikte otomobillerin önünde, tabi kurallara göre uygun şeritte (en sağda) gidebilirler, kimse de dibine sokulup, selektör yada korna çalıp falan bisikletliyi strese bile sokmaz. Gerçi çoğu yerde de bisikletler için ayrı yol var ama işte olmayan yerde falan çok rastlayabiliyorum. Bunca yılda birkaç trafik kazasına da şahit oldum, hiçbir kavga olmamasına şaşırdım. Hatta bu kış zincirleme trafik kazası bile gördüm. 7-8 araba arkadan birbirine toslamıştı
Buzlanma ve sis vardı, daha çok araba vardıysa da görememiş olabilirim yani. Bu kadar araç birbirine girecek orada kavga çıkmaması Türkiye'de pek mümkün değildir. Benim başımdan geçmedi ama bir arkadaş anlattı yaşadığı bir olayı trafikte. Nedendir bilmedikleri halde bir araç hızla gelip bunların önüne kırıyor ve durduruyor zorla. Hemen arabadan 2 kişi ellerinde sopa-tornavida inip bunların araca yürüyorlar. Peşinden 3'üncü şahıs şoför de elinde kalın bir sopa. Arabada da şoför arkadaşım, eşi ve eşinin annesi var ! Kimse ne olduğunu veya hani bir yanlş mı yaptılar ise onu da bilmiyor. Çünki normal gidiyorlarmış yolda. Ne ise, bunlar aç kapıyı vs. küfürler ediyorlar. Böyle artık linç beklerken büyük şans eseri arkadan polis otosu geliyor. Tabi elemanlar önceden görüp araçlarına atlayıp gidiyor. Bizimkiler "E karpuz keseceydik daha" diye düşünürken bunlar neden geldi neden gidiyor derken bizimki dikizden polis otosunu o an görüp bi rahat nefes alıyor.
Böyle benzer çok şey gördüm ve birkaçında yakinen bulundum da !.. Eskiden servis işi yaptığımız zamanlarda servis aracı şoförlerimizden birisi klasik "Arabayı ne kadar feci kullanır isem o kadar müthiş erkeğim ben" kafasında biriydi. Cüsseli de bir elemandı ve buna + araçta genelde tek olmadığından bize de güvenerek bir çok defa bizim anlamadığımız nedenlerle vatandaşın aracının önüne aynen bu şekilde aracı kırar, el freni ile aniden durur, iner ya söver ya döverdi ! Biz de girişmez ayırırdık
Bu elemandan ayrılma nedenimiz de en nihayetinde bir seferinde servis aracına alıp atölyeye götüreceğimiz buzdolabını böyle bir hamle sonucu araçtan devrilip yollarda yuvarlanarak haşat olmasına neden olması olmuştu !.. Hayatım boyunca kuzen, mahalleden arkadaşlar, çevreden tanıdıklar, hatta dayımdan bile ben hep x noktadan y noktaya ne kadar kısa sürede gittiklerini anlattıkları müthiş hikayeler dinledim mesela
Trafik bizim için uyulmaması gereken kurallar bütünü gibi olmuş sanki. Araba bir erkeğin cinsel organı ve trafik de performansını sergileme ortamı gibi. Hayatımda 50 kişinin arabasına bindim ise bunlardan anımsadığım 4 kişi sayabilirim trafik kurallarına dikkat eden, yanına aldığı insanın da hayatını düşünen-önemseyen.
Bir de hiç unutamam çizgifilm yada Charly Chaplin filminde olabilecek bir otomobil maceram oldu. Bizim arkadaşlardan birisi çoook ucuzabir kaplumbağa vosvos almış. Onu yaptırmış ki aldığı halde gidebilmesi mümkün değil. Ne ise, geldi bir gün dedi gel arabamla gezelim biraz. Götürdü bizi Nişantaşı'na oralarda dolanıyoruz külüstür bir vosvosla ama baya bi külüstür. Ne ise bir ışıklara geldik, yeşil yandı öndeki araçlar geçti biz de geçiğ sağa dönüyoruz, dönüyoruuuz ama dönmüyor araba ! Ben bakıyorum bizim usta şoför arkadaş niye dönmüyor gidiyoruz geçirmeye doğru kiii direksiyon arkadaşın eline geldi ! Çıktı elinde böyle, hani gördünüz mü hiç bilmem kimi deli yerlerde semtin delisi dereler böyle ışıklarda elinde direksiyon ğıın düt düt yapar, trafik polisliği yapar falan. Aynı o tip arkadaş elinde direksiyon ile
Ne ise akıl eddi freni de bir yere geçirmeden öyle trafiğin ortasında yolu enlemesine böler halde durduk. İndik ittik kenara çektik falan. Süper gezdik yani.