erhanmeco yazdı:...
Doğru demişsiniz... Ben bir açıdan yenilgi gibi düşündüm ne yalan söyleyeyim !.. Fakat dediğiniz gibi iş hayatında böyle küresel bir markanın hiç duygusallık ile işi yoktur. Tamamıyla paraya odaklı stratejiler geliştirirler. O açıdan stratejik bir hamle, doğru da bir hamle tabi Samsung'un yaptığı.
Acaba bu alana girerken niye girmişti ? Ne umdu pazardan ?
amanism yazdı:...
Cep tel üreticileri çok. Sonra donanımı donanım yapan "yazılım" alanında o kadar çok geliştiricisi var ki bu Android'in mesela... Resmen 1.000 liralık bir cep teldeki zeka 20.000 liralık fotoğraf makinasında yok !.. Gerzekler bence fotoğraf makinaları. Sebebi de üreticilerin yazılımlarını(firmware ve software) geliştiricilere açmamaları bence. Bir ara Olympus'un A1 mi ne silindirik bir aleti vardı, onun yazılımı açıktı ve acaip yetenekler eklemişlerdi o alete.
Bu açıdan eğer Japon foto adamları yazılım yönünde geliştirmeye açık bir platforma geçmezler ise bu gidişle akıllı telefon pazarı tam kare gövdeleri bile devirebilir !.. Çünki 8 çekirdekli işlemcilerin birkaç yıl sona 16 çekirdek olduğunu düşünün... Eğer mevcut dandik sensörlü cep tel bile olsa donanımsal olarak, yazılım gücü o veriyi vektöre çevirebilecek bir hale getirilir ise megapixel sınırı bile ortadan kalkar !.. Cep telefonlarında yazılım ve donanımsal olarak böyle bir gelişme potansiyeli var bence. Zaten günümüzün en ileri teknolojisi 3D yazılım ve donanımları ile inanılmaz gerçekçi görsel sahneler, 3D animasyonlar üretilebilmekte. Bunu demem o ki, bu teknolojinin birkaç yıl sonra gerçeklik ile sanal gerçekliğin bir karışımı şeklinde fotoğrafçılıkta da görebiliriz. Zaten dijital müdahale dijital fotoğrafçılıkta olmazsa olmaz bir hale geleli epey oldu.
Daha ilerisinde, belki 15 yıl sonra falan bugün bizim yaptığımız fotoğrafçılığın tümüyle bir hobi olarak kalacağını tahmin ediyorum. Profesyonel fotoğrafçılık ise bence "Bakış açısı, ışığın kullanımı gibi temeller ile tümüyle dijital ortamda üretilen bir dünyada olacak" diyorum !.. Hatta bununla eşzamanlı olabilir, sinema sektöründe de çok köklü değişiklikler olacak. Aktörlere manyak paralar ödenmeyecek 15-20 yıl sonra. 1 aktöre baş rol için ödenen paranın çok daha azına bir 3D animasyon şirketi senariste, işte prodüktöre, yönetmene tüm aktör ekibini 3D sanal gerçeklikte sunabilecek !..
Devamı işte böyle böyle ölümsüzlüğe falan gidecek
Yani ölüm olacak da işte hani iyi şeyler yap öldükten sonra da unutulma, ebediyen yaşa falan ayaklarına benzer biçimde
ama tabi çok daha gerçekçi olarak 3D sanal kopyalarımızı bulut sistemlerde yaşatabileceğiz. Mesela bir torun olarak gerçekte ölmüş olan dedemizden-ninemizden veya evlat olarak anne-babamızdan bu sanal ortamlarda aynı görüntü ve karakterleri ile gerçekmişcesine iletişim kurabileceğiz. Öyle gidip mezarı başında duygusal ve monolog sohbetlere kalmayacağız
İşte bunun daha ilerki sürümlerinde de o buluttaki kopya karakterleri %100 insana benzer organik robotların zihinlerine aktarıp etten-kemikten gibi gerçek hayatta karşımızda görüp-duyup-dokunabileceğiz.
Derken 40 hurili cennet mi yoksa bilimin gözümüzün önünde bize verdiği bu gerçeklik mi diye soracağız !..